Aferin Bana

zehir mehir

yılın son günlerinde zehirleniyorduk az kalsın,
gerçi belki de yemedi belki de zehirli bile değildi ama insan rahat edemiyor,
hayatını olasılıklara bırakamazdık..

duckla her gün bir olay oluyor zaten,
işim gücüm o olsa bile bir şeyler geliyor başımıza..

sitede köpekleri zehirliyorlarmış yazmış mıydım bilmiyorum,
herkes götürüp başka yerde gezdirin diyor tabi ama ev de sitenin en sonunda olunca ve bende de araba olmayınca siteden yürüyerek çıkmak demek bile bile kendimizi zehirlere atmak demek gibi bişey..
o yüzden biz de sitenin daha da aşağısına kaçıp kimsenin olmadığı yerlerde dolanıyorduk.. yasaklanan yürüyüş parkurlarına girmiyorduk falan.. ama tabi o parkurun yanından geçiyoruz yine aşağıya inmek için..

dün dönüşte yine yürüyüş parkurunun ordan eve dönerken dalıp yine parkurun kenarı yerine içinden geçtik ve bi anda yerde et görüp de duckı çekmem bir oldu ama o arada yedi mi yemedi mi bi türlü emin olamayıp telaşlandım tabi..

eve geldik veterinerimizi aradım hemen,
oksijenli su içirip kusturmak gerekiyormuş,
bizde yokmuş hemen aşillerden gidip aldım..
1 bardağa yakın içmesi gerekebilir, şırıngayla ağzına sıkın dedi..

şırıngamız yoktu tabi ama şişenin ucu yumuşak bişeydi öylece sıkılabiliyordu şırınga gibi..
ve o kadar çok yutmasına da gerek kalmadan kustu zavallım azıcık oksijenli suyla..
bir de öyle üzüldüm ki, sağlığı için iyi bir şey de olsa aslında ona göre kötü bir şey yapıyorum tabi..
aferin diyorum ikide bir de, seviyorum falan..kusarken de kustukça aferin diyorum zavallım şaşkındı zaten iyice şaşkın ördek yavrusu oldu..

neyse tabi mideyi mahvettiğimiz için kustuktan sonra reflor vermek gerekiyormuş bir 5dk geçince, onu da verdik..

bu arada ben gittim etleri topladım geldim evde kavanoza koydum zehirli mi diil mi diye baktırırız belki diye.

mide ilacını da içtikten 1saat sonra falan 2 büyük bardak da yoğurt yedirdik..

ama tabi midesi boş ve ağrıyor belki de, mırın mırın dolanıyor evin içinde uykusu olduğu halde..
baba gelicek diye yemek yapıyoruz kokuları alıp deliriyor ve bertuğ 10dan önce de yemek yemesin dedi, artık bi baktım masanın üstünden peçeteleri almış onları yemeye çalışıyo benim koca danam :))

bi de ağzından peçeteleri çıkardım..

neyse babası gelince sevindi oyalandı, yemeğini de verdik iyice rahatladı mutlu mutlu takıldı kendi halinde,
bütün gece de köpekler gibi üst üst uyuduk yine duckla ben :))

artık iyice alıştım,
kafamın üstünde köpek kafası yoksa uyuyamıyorum :p

ya da tüm vücudunun ağırlığıyla bana yaslanan tüylü bir ayıcık yoksa..

ama bir şey fark ettim,
artık daha sakin ve mantıklı tepkiler veriyorum.
sürekli başımıza bir şeyler geldiğinden alışkanlık oldu sanırım.
eskiden olsa paniklemekten napıcağımı şaşırır, ağlaya ağlaya arardım veterineri,
aramazdım gerçi eski evdeyken kaptığım gibi veterinere koşardık..

şimdi o şansımız da yok :)

2 yorum:

  1. Unknown dedi ki...:

    paşacık çok yakışıklısın sen yaaa
    bu arada balımla benzerliğiniz ve aynı memleketten oluşunuz beni şüphelendriyor
    evimiz beylikdüzünde istediğiniz zaman gelin oynarız sahile ineriz yaramazlık yaparız kaçarız:)))

  1. Özge dedi ki...:

    teşekkür ederiz balım da çok tatlı bir kız :))
    bir sürü yorum yaptık sizin blogunuzda :))

    biz de çengelköyde oturuyoruz bu taraflara geçerseniz haber verin mutlaka,
    biz de gelebilirsek haber veririz mutlaka :)