Aferin Bana

3

Tipitip:)

Geçen haftasonu olanlari yazmistim ama fotograf aktarip ekleme usengecligimden yayinlamadim hala derken bugun hastaydim evdeydim ama kolumu bile kipirdatamadigimdan yine kaldi.

Ama bu fotolari eklemeden yapamicam :))

Pazar gunu cekmistik sanirim.






Bugun de du gece ben hic uyuyamadigim icin o da bizimle uyumadi tabi, sonra doktor- veteriner derken o da yanimizda dolandi ve yine uyuyamadi, eve gelince pili bitti tabi.



Herkese iyi geceler :)

4

Labradorlara Aşığım



Bu labriyi de yemek istiyorum, bu kadar açık ve net! :))

9

Salatalık Aşkına!

Duck salatalık çok seviyor ya hani :)

Bugün önceden beğendiğimiz bir tabelayı almak için Bağdat Caddesi'ndeki Portobello'ya gittik. Bizim aradığımız tabelayı bulana kadar bakınırken aralarında salatalıkımsı şeyler olanı gördük ve tabiki de aklımıza Duck'tan başka bir şey gelmedi :))



İk başta tereddüt ettik kesin havlar, yalar, aklında yoksa bile salatalık ister durur dedik ama sonra alışır ya nolucak ki dedik ve aldık tabelayı.

Hemen astık tabiki de :)) 1-2 yaladı falan ama baktı gerçek değil bıraktı sonra :)


4

Çıtır Pazar

Bugün sabah kahvaltıya çıktığımız için evde biraz bizi beklese de sonrasında Çıtır'la yürüyüş yaparak çok eğlendi Duck efendi.

Sitenin en sonuna yürüdük önce, orda ne araba ne insan oluyor diye salıyoruz birazcık.
Bir yerde bir ayakkabı bulmuş Duck, onunla oynadı da oynadı, bıraktıramadık ağzından. Çıtır da bugün yine çok süslüydü yani :))








Sonra Çıtır'ın dedesiyle de tanıştı, yine onlardan bir adet poğaçayı kaptıktan sonra eve döndük.

Dünün yorgunluğu geçmemiş sanırım hala, bacakları ağrıyormuş gibi dolanıyor :) Dün gece de çok üşüdü sanırım (neden bilmiyoruz bize göre ev sıcaktı) kafası dahil heryerini sokmuş yorganın altına. Ben bir ara baktım havasız kalacak, kendi üstümü açtım onun burnunun ucu dışarda kalsın diye ama ona bile dayanamadı kendini iyice yorganın derinliklerine soktu :))

En sonunda da nefes nefese çıktı ordan ama yani bir 4 saat uyumuştur öyle, şaşkın oğlum.

Bir de labrador olacak, soğuk sulara dalacak güya...
:)

5

Cumartesi

Bugün komik bir gündü.

Babası dün gece kardeşinde kaldığı için ve biz babayla kalmaya çok alıştığımız için nerdeyse bütün gece uyuyamadık Duck'la. Akşam zaten sürekli camda bekledi gece de uyuyamadı sürekli cama gidiyor, beni de kaldırıyor dürtükleyerek, itiyo bagiriyo bir şekilde kaldırıyo cama gidip bakıyoruz birlikte. Kapıya gidip montumu ayakkabılarımı, kendi tasmasının olduğu çekmeceyi burnuyla ittirerek homurdanıyor falan. Şaka gibiydi.  Ancak 6 gibi uyuyabildik, 8.30da da babası geldi muradına erdi.

Derken biz bir gün önceden Çıtır'larla sözleşmiştik sabah yürüyüşü için, camda onları görünce bir telaş dışarı attık kendimizi. Önce aşağıdaki parkura, sonra bizim burdaki parkuru ve en son yukarıdaki havuzlu parkın oraya yürüyüp ordan merdivenlerden çıkıp Çıtır'ların evinin oraya yürüdük. Çıtır'ın anneannesiyle tanıştı Duck :))

Merak ediyorlarmış Duck'ı. Çıtırla birlikte bir poğaçayı yediler. Ordan biz onların evinin ordaki parktan dolanıp merdivenlerden bizim evin ordaki parkura çıktık. Gypsy ile karşılaştığımız için bir tur da onunla atıp bayılmış bir şekilde eve döndük.

Dinlendi mamasını yedi derken babası aradı. Halasındaydı Yaman, fenerbahçe orduevinin orda protesto varmış, oraya gitmeden caddebostanda Duckla dolaşırız ordan da fenerbahçeye geçeriz deyince biz hemen hazırlanıp taksi çağırdık.

Ben Duck'ın seyahat suluğunu doldururken anladı birlikte çıkacağımızı ve sevinç turlarına başladı evin içinde. Bol bol su içiyor çıkmadan ki heryere koku bırakacak kadar çişi biriksin :)) Küçüklükten beri yaptığı bir şey bu Duck'ın, çok eğleniriz bu haliyle :))

Takside de inanılmaz mutlu oluyor çünkü bizim arabada mecburen arkada tek kaldığı için cama da uzanamadığından mutsuz oluyordu. Takside benim kucağıma oturuyor, camı da açıyoruz kafasını isterse çıkarıyor isterse yattığı yerden kokuları ala ala gidioruz kucak kucağa, bayılıyor.

Yolları da öğrendi artık, kızıltoprağa gelince heyecanlanıp tuhaf sesler çıkarıyor, taksici korktu biraz sanırım :))

Caddebostanda indik ama inanılmaz rüzgarlıydı, hemen babayla buluşup arabaya atlayıp fenerbahçeye gittik. Çilek'in doğum gününde oynadığımız parka gittik, heryeri kokladı ve heryere işeyip koku bıraktı Duck.

Kozalak dolu bir dalla oynadı, baya bir onunla koşturdu . Ördek gördük ama oynayamadı onlarla, korktu biraz :))








Ve miting yapılan yere yürüdük. İlk defa bu kadar kalabalığın bir arada bağrındığı bir yere gittiği ve yürüyecek yer olmadığından uzun bir süre sabit durmak zorunda kaldığı için şaşkındı baya. Yorgunluktan da ölüyordu tabi ayrıca ve dayanamayıp o kıymetli poposunu koydu sonunda. En sonlara doğru artık ben de yanına oturduğum için ve zorlamalarımla yattı yere 2dk.






Başka köpek sahipleri de vardı, çoğunun köpeği küçüktü tabi kucaklarına almışlar onlarla birlikte bayrak sallıyorlardı. Biz danamızı kucağımıza alamadık :) Ama baya seven oldu Duck'ı, gelen geçen herkesle oynadı.


Yaşasın haftasonu.
Yorgunluktan ölüyoru(z)m.

6

Günler..

Yorgunluk ve yoğunluktan zaman bulup da iki cümle kurup bir fotoğraf ekleyemedim bloga ama haftasonları Duck ile eğlenmecelerimiz tabiki de devam ediyor.

Haftaiçleri yavaş yavaş standartlaşmaya başladık o yüzden daha huzurlu sanırım. Sabah yürüyüş yapıyoruz birlikte, sonra evde biraz oyalanıyoruz ve mamasını yiyor. Kahvaltı sonrası da mutlaka salatalığını alıp yatağına gelip orda keyif yaparak yiyor bir güzel. Sonra babayı uyandırma faslı başlıyor. Biraz da babasıyla oynadıktan sonra biz hazırlanırken hemen önce kafasını eğip sonra kuyruğunu indirip acıklı bakışlarla bir kenardan izliyor öyle. Öyle mutsuz ve zavallı bakıyor ki içi gidiyor insanın.

Öğlenden sonra 3-4 gibi babası geldiği için içim rahat oluyor benim.. Babasıyla sanırım biraz oynayıp bazen birlikte uyuyorlar. Akşam da mama yiyip hava kararmadan yürüyüş yapıyorlarmış. Ben gelene kadar ohoo acıkmış bile oluyordur Duck :) Yaman beni sitenin giriş kısmında yukarıdan alıyor arabayla (5dk falan suruyordur) , o surede de hep camda oluyor sanırım çünkü biz geldiğimizde hep beni camda bekliyor oluyo :)

Her akşam elimde ona getirdiğim bir şey olduğu için kapı açılır açılmaz elimde ne var diye koşuyor hiç yüzüme bile bakmadan :))
Eşek kafalım öyle tatlı ki, özlüyor da sanırım. Ben çok yorgun olduğum için oturuyorum bazen ama sağolsun hemen havlayıp çekiştirip kaldırıyor beni yerimden, oynuyoruz saçma saçma güreşir gibi. Bazen top atıyorum bazen birşeyler getiriyor çekiştirelim diye..

Biz hemeh hemen her akşam internetten indirdiğimiz bir dizi veya film izliyoruz yemekten sonra-oyun faslını da geçince. O ara da kemik alıp ortamıza geçiyor hemen. Biz diziyi-filmi izlerken o babasına kafasını poposunu baba yaslayıp (kemiğini de tabiki bana tutturup) kımır kımır kemirerek yatıyor büyük bir keyifle.

Dizi bitince baba bilgisayarda arkadaşlarıyla oyun oynuyor, biz de duckla ya yatıyoruz ya da o yanımda yatarken ben biraz bilgisayarda bakınıyorum.


Resmen her gün aynı saatlerde aynı hareketlerle bir standart oturttuk. Şaşarsa program panik oluyor :))

Hafta içi bu sabitlikte geçerken haftasonları Duck'ın tabi.
Geçen haftasonu hava çok güzeldi diye cumartesi caddebostana gittik, pazar günü de hıdiv kasrı korusuna. Her köpekle oynamıyor eskisi gibi, gözüne bir köpek kestirip onunla oynaşıyor genelde. Hepsiyle koklaşsa da oyun farklı yani :)) Ve azıcık bile olsa ona sevgi gösteren herkese hemen deli gibi seviniyor, daha çok sevsinler diye her türlü sırnaşıyor :)

Hıdiv Kasrı korusunu kefettiğimiz iyi oldu, yuvarlak bir tur atılıyor orda yaklaşık 1 saat sürüyor tamamlamak, köpek sahiplerine tavsiye ederim :) Öyle salıp kudurtmalık değil de yürüyüş için ideal.

Bunlar geçen haftanın fotoları.









Hıdiv Kasrı'nda bir taşın arasına saçma bir şekilde gezdirme tasmasının ipini sıkıştırıp onunla baya uğraştık bir de Duck ve makina bendeydi o yüzden pek fotoğraf çekemedik. Caddebostanda da baya yürüyüş yaptık, fotoğraf çekmek aklımıza gelmedi ama çok keyifliydi iki gün de..