Aferin Bana

4

Çılgın Haftasonu

Bu haftasonu çok keyifliydi ; Duck için de bizim için de..

Cuma gününden başladı eğlence.
Orhun abisi dersleri olduğu için hafta içleri gelemiyordu, Cuma akşamı gelip bize ve Duck'a süpriz yaptı, gece de bizde kaldı. Duck özlemiş tabiki de, birlikte oynayıp eğlendiler, kucak kucağa oturup birbirlerini mıncıkladılar. Gelirken de ödül getirmiş, bayıldı tabi Duck.

Uzun zamandır Orhun abisi dışında (ki o da pek gelemiyor artık) kimse gelmiyordu evimize misafir olarak, Orhun da misafirden sayılmadığından bize hiç misafir gelmiyordu diyebiliriz :) Cumartesi günü Orhun'u bırakıp Seda'yı aldık Koşuyolundan. Duck onu evde bırakıp gidiyoruz diye üzülmüşti biz giderken ama geldiğimizden yanımızda misafir de getirdiğimizi görünce çok sevindi tabi.

Bütün akşam çeşitli tacizlerde bulundu Seda'ya. :)) Tekli koltukta oturduğu için etrafında dönüp durdu, ağzında da bir kemik veya oyuncak, arada bir ittire ittire..


Eve biri gelince çok komik oluyor, heyecandan tüm aklı gidiyor. Seda Duck'a birşeyler söylüyor suyunu içerken dökmesiyle ilgili, normalde olsa dinler başını sağa sola çevirir bir tepki verir ama Seda misafir ya, aklı uçtu ya bizimkinin sevinçten, ağzında bir oyuncak sürekli dolanıyor öyle delidana gibi :))

Arada şımarıklıkları tuttu tabi, ilgi onda olsun diye havlamalar, uykusuzluktan saçmalamalar falan derken camdan Çıtır'ı gördü. Evlerine dönüyorlarmış ama olsun Duck Çıtır'ı görünce dışarı çıkmazsa ölecek hastalığına yakalanıyor :)) Bir panik bir telaş çıkarttım Duck'ı, yürüdüler Çıtır'la heyecanlı bir şekilde, sonra biz yarı yoldan döndük geri.

Cumartesi de böyle geçti gitti derken Pazar günü Autodrom'a gittik. Yaman ve Murat şehirfırsatından Ferrari kullanma fırsatını almıştı, onlar Ferrari kullanırken biz de Muratlar'ın ikiz bebekleriyle oynatırız diye Duck'ı da götürdük yanımızda.

İkizlerle Duck pek oynayamadı, çocuklar anneleriyle takıldı hep ama iyi ki götürmüşüz Duck'ı da yanımızda. Başka bebeklerle oynadı, çocuklar sevdi onu, 1-2 kız sevdi, adamlar oyun oynadı derken çok eğlenceli geçti günü. Ben bir ara korkan insanlar yüzünden ve de Duck babasını merak edip peşinden gitme telaşına girdiğinde zorlansam da çok keyifli bir gündü.


Dönüşte de inanılmaz acıkmıştık  ve Duck ile gidebileceğimiz yemek mekanı olarak aklımıza ilk gelen yer Ataşehir McDonald's a gittik. Ataşehir eski mekanımız, Duck'ın istanbul'la ilk tanıştığı yer ve Mc Donald's ın oralar her gün yürüyüş yaptığımız istikametin üzeriydi. Eminim hatırlamış ve sevinmiştir ama onun eski yürüdüğümüz yerlerde yürümesi ondan çok beni sevindirdi nedense, çok özlemişim  orda vakit geçirmeyi :) Orda da küçük bir çocuk sevdi Duck'ı.



Derken geçti gitti haftasonu..

Dün de bir iş görüşmesine gitmiştim sabah erken, Yaman da ben de Sabah evden çıkınca panikledi bizimki biz giderken, dönüşte de bu aralar kemiklere düşkün olduğundan en kocamanından alayım bari de sevinsim dedim. Onunla yatıp kalkıyordu, bir iki defa a camdan aşağı attı indik almaya derken Pazartesi bile bitti.. Günler çok çabuk geçiyor Duck'la..


Haftaya da haftasonunun böyle eğlenceli olması dileğiyle yaşıyoruz şimdi :))

4

Hormonsuz , Ballı Kaymaklı Yeni Duck

Havalar soğudu,
kısırlaştırma sonrası da sabahın köründe koku bırakma telaşı kalmadı,
e o zaman?

Yaşasın yatak keyfi.. :)

Duck bu aralar baya üşüyor geceleri, zaten hemen alışamaz soğuğa. Geceleri kafasını yorganın altına sokup uyuyor genelde, burnu da baya akıyordu dün, üşüttü sanırım.

Bu sabah da ortamızda yatarken bir baktım yorganın içinde ayağa kalkıp iyice gerilere yürüdü, sonra da koydu popoyu yattı yorganın altına. Bir süre öylece yamana yaslanıp uyudu kafası bile yorganın altında, sonra çıkardık kafayı :)


Yine bu kısırlaştırma sonrası olaylarından,
iştahı da açıldı evet.

Yine öyle aşırı hızlı yemiyor, kendi halinde yiyor ama karnı çok acıkıyor ve yemek yeme isteği eskisi gibi yemesem de olur şeklinde değil de, nolur azcık ben de yiyim bakışları ile kendini gösterdi :)

İlk dönemde kız gibi tüm oyuncaklarını toplayıp mutfağa taşıyordu, orda takılıyorduk birlikte. Buzdolabına bakıp havlamalar, yalvarmalar falan derken geçti onlar.

Şimdi yemek üstüne elma, salatalık gibi şeyler veriyoruz, onlarla takılıyor. Az önce yine kahvaltı sonrası kaptı salatalığı penceresine koştu, etrafa bakınarak yedi bitirdi.


Geceleri de bu meyve sebze faslı dışında, kız arkadaşı ile çiftleşme çabalarına ayırdığı süreyi oyuncaklarını sağa sola atıp peşlerinden koşturmak ve tv karşısında kucağımıza kurulup yapay kemikleri kemirmekle oyalanıyor. Normalde hiç yüz vermezdi o kemiklere ilk 15dk dışında.

Siz şimdi yiyor deyince oh ne güzel diyorsunuzdur ama bizimki yine de ördekliğini gösterip seçici davranıyor ama tabiki de. Kuru mamanın üstüne yine birşeyler koyuyorum, sadece eskisi gibi bulamaç yapmama gerek kalmıyor, sadece üstüne 1 kaşık birşey koymam yetiyor. Kemirdiği kemikler de beyaz olanlardan olmalı, diğerleri sert geliyor damağına batıp acıtıyor. :))

Dışardaki hareketleri de yavaşladı. Öyle inanılmaz telaşlı bir şekilde dişi köpek kokusu takipleri, çekiştirmeler falan kalmadı. O koca totosunu yavaş yavaş sallayarak kendi halimizde yürüyoruz tonton bi şekilde. Biraz koştursun diye yakaladım seni yakaladım seni diyorum peşinden böyle onu tutucakmış gibi yaparak, o da o zaman bana bakarak yavaş yavaş kaçarmış gibi yapıyo :))

Köpeklere olan ilgisi azaldı ve birazcık kıskançlık başladı. Başka bir köpekle ilgilenelim istemiyor, o nedenle de biz yanımıza gelen köpeği sevmeye başladığımız anda hiç ilgilenmiyormuş gibi yapıp yürümeye devam ediyor. Ama biz sevmezsek köpeği o yine kendi halinde oynuyor onunla.

Böyle bazı şeyleri çaktırmadan yapmasına bayılıyorum :))

Köpekler yerine de insanlara ilgisi arttı, arkadaşlarının sahiplerine sürekli sevdirmek istiyor kendini.

Yeni halini çok sevdim ördeğimin, her halini seviyorum gerçi ama ;
Şimdi Bal gibi,
Kaymak gibi,
Fıstıklı Lokum gibi bir şey oldu.

Evde Yamanla sıkıştırıp sıkıştırıp seviyoruz, yiyoruz.

O da hemen kız gibi sırt üstü yatıp patileriyle kırıtık hareketler yaparak itiyor bizi güya, istemem yan cebime koy hareketleri :))

Az önce yine 2. yürüyüşümüzü yaptık (Evet hala sabah 2. yürüyüşü yapmadan uyuyamıyor) , üşüdüğümüz için de camları kapıları kapadık. Ben kitabımı okuyacağım Duck da turuncu koltuk keyfinde..


Bu aralar her gün Kral'la oynuyoruz, bugün fırsat bulabilirsem fotoğraflarını çekmek istiyorum. Kral 4aylık ama nerdeyse Duck'la aynı boya geldi. Bahçelerinde misafir bir kangal daha var yine 4 aylık, bir de bahçelerin birinden bir Alman Çoban Köpeği kaçmış, Dün 4ü bir arada baya oynadılar , bugün de bakalım oynayabilecek miyiz. Çok fazla canını acıtamadıkları için ve koşarlarken yetişebildiği için yavru köpeklerle oynamaya bayılıyor Duck. Tam bir hanım kız kıvamına geldi, hareketleri falan da öyle, görmeniz lazım.. :))


0

Kral vs Duck


Kral Duck'ın yeni arkadaşı, sitemize de yeni taşındı diyebiliriz :D

Sitenin en alt sokağında en sondaki villası bir süredir satılıktı ve bir-iki ay önce de ismini bilmediğim bir şirket tarafından satın alındı ve sadece call center hizmeti için kullanılıyordu. Bir de yavru köpek almışlardı.

Biz de her sabah-akşam o yolda yürüyüş yaptığımız için ve Duck o sokaktaki tüm köpeklerle bahçe kapısından oynaştığı için Kral'la da tanışmış oldular.

Çalışanlar bakıyor köpeğe ve köpeklerle ilgili pek birşey bildikleri söylenemez, yine de iyi niyetliler.

Yavru olduğu için (sanırım 4 aylık ama Duck'la nerdeyse aynı boyda olucak :D ) çok canı sıkılıyor tabi Kral'ın bütün gün tek başına bahçede ve neyse ki bunu fark etmişler. Her öğlen gelebilirseniz oynatırız Duck'la dediler. Ben de seve seve götürüyordum tabi vakit buldukça.

Şimdi bayram olduğu için de 9gün kimse yok tabi. Yemek vermek için gelen adam da muhtemelen su vermeyi aklına bile getirmiyor ve bunu fark ettiğimizden beri bahçelerine girip bir kaba su koyup Duck'la Kralı oynatıyoruz.

Bahçeleri inanılmaz kirli diye ben öğlenleri bahçenin dışına çıkartıp oynattırıyordum ama tabi şimdi çalışanlar olmadığı için kaçarsa diye cesaret edemediğimden biz bahçeye giriyoruz ve tabi aylık da olsa Duck'tan güçlü bir köpek olduğu için bazen Duck'ı yere deviriyor.

Bugün de Duck baya dirense de 20 dk sonra falan artık bıraktı kendini yere, çamurda oynadılar baya bir. Bu bugün çektiğim 2. videoları sanırım :) Çok komikler.

Videodan sonra zavallı Kral'ın suyunu doldurup eve döndük ve evde doğru banyoya soktuk Duck'ı. Bir güzel yıkandı kurulandı, pencere keyfi yaptı. Hafif nemli olduğu için de üstüne bir havlu örttük üşümesin diye :))



Fotoğraflar ve video cep telefonumla çektiklerim, idare etmelik. :)

Bayram devam ediyor ve hepimiz evde oturduğumuz için bu günlerde hayat Duck'a güzel..

[Kendime not: Bir sonraki blogda kısırlaştırma sonrası değişikliklerini anlatmak istiyorum. Çok hanım bir kız oldu Duck efendimiz :)) ]

6

Duck'tan Herkese Mutlu Bayramlar!

Duck için alışılmışın dışında başlamış olsa da çook güzel biten bir gündü bayramın ilk günü.
Tam ben eve gelince yürüyüş yaptırdım ve patilerini yıkayıp camdaki yerine yollamıştım ki Çıtır ve ailesini gördük.

Duck çıldırdı tabi hemen çıkalım, kaçırmayalım, Çıtır'la oynayalım telaşından ciyak ciyak haykırmaya (evet resmen ciyaklayarak haykırıyor, bir gün videoya çekmeliyim kesinlikle ama o an hiçbirşey yapamıyor insan panikten :)) )

Biz de yeni geldiğimiz halde yeniden giyinip çıktık tıpış tıpış.

Duck kalabalık sever, tam bayrama uygun bir şekilde kalabalık dolandık. Çıtır'ın anne ve babası ile insan kuzeni (annesinin yeğeni) de vardı. Çook tatlı minicik bir kız,tam yemelik. Duck da tabi bu fırsattan yararlanıp yanaklarından tattı azcık. :)
Çıtır'ın annesini bol bol sevdi, babasını ne çok özlemiş bol bol üstüne atladı, azcık da kuzenden yanak aldı derken basket sahasında Çıtır'la da koşturdular ve muhteşem yürüyüş tamamlanmış oldu.

Oynasana oynasana diye dürtükleyerek Çıtır'ı da delirttikten sonra görevimizi tamamlamış olduk :))



Şimdi pili bitmiş bir şekilde uyukluyor tabiki de..

Bu da haftasonu Orhun abisi ile çekilen komik bir fotoğrafı..:D


Herkese Duck kadar mutlu bayramlar diliyoruuz :)

4

Kasım Hızlı Başladı

Kaçtı gitti, kısırlaştı, aman geçecek mi derken dikişleri de alındı cuma günü..
Neredeyse hiç elizabeth takmadığımız için evde yalnız da hiç bırakmadık, bizimle yapışık dolandı sürekli. Dışarı çıkarken de hep yanımızda geldiği için baya da eğlendi aslında :)

Yaman'ın kardeşine laptop almaya Kadıköy'e geldi bizimle.



Alışveriş için migrosa gidişlerimizde yine arabada arkadaki yerini aldı, acarkentteki starbucksa akşam kahvesi içmeye gittik (bahçesi geniş tam ducka göre) , pansumana ve dikiş alınması için veterinere gittik derken gezdi de gezdi maşallah :) Babası da onun için evdeydi, daha ne olsun ki.. :)

Dün de en son caddebostan'a götürdük dikişleri de alındığı için köpeklerle de sosyalleşsin diye. Genelde kızlarla koklaştı, puppylerle oynaştı ve erkek köpeklerle hırlaştı :) Çok komik bir çovçov vardı, erkekmiş. Uzaktan görünce korktu hemen yattı yere pusuda saklanmış bekliyormuş gibi. Yaklaşınca da hırlamaya başladı ve geri kaçtı :))






Ben paniklemiştim sürekli uyukluyor evdeyken ve pek mutlu da görünmüyor diye ama her zamanki gibi erken paniklemişim sanırım, yine mutlu Duck. Ama azcık tembelleşti evet ve de en güzel iştahı da açıldı, öyle elimle tek tek yedirmek zorunda kalmıyorum birkaç gündür, çok mutluyum :)

Koku peşinden deli danalar gibi çekiştirme huyu da geçiyor sanırım, dün çimenlerde baya sakindi eskisine göre. Yine kokladı, koşturdu azcık ama öyle tutamayacağım derecede koku takip sürüklemeleri olmadı. Bunun için de çok mutluyum :))

Gerçi tüm bu halleri operasyon yorgunluğundan olabilir, çok yeni henüz..

Bir de bu dışarda yere oturmama huyunu aşabilirsek bizimle heryere gelebilir hale gelir sanırım.


Bunlar da ev halleri.
Baba aşkı tabiki de devam ediyor, inanılmaz huzurlu Yaman'ın yanındayken.



Ben yataktan kalktığım halde her zamanki gibi kalkıp peşimden koşmadı, babasıyla sabah uykusu keyfini tercih etti bu sabah.

Yürüyüş sonrası da hemen kuruldu turuncu koltuğuna.



Bu kısırlaştırma olayını da atlattık sayılır. İlk ve tek operasyonu olur umarım hayatı boyunca. Şimdi artık yıkayabileceğimiz günü bekliyoruz! :))

0

Alışveriş

2senedir kullandığımız ve bir türlü bozulmayan fleximiz sonunda bozuldu. Kullandığımız süre boyunca yerlere düşüp pat pat sürüklendi, aniden çekmelere dayandı, kaç defa denize düştü bilmiyorum, çamaşır suyuyla bile temizlenmeye dayandı ve sonunda içindeki geriye saran makara sistemi iflas etti.

Seviniyorum çünkü flexiye hiçbirşey olmazken benim elimin orta parmağımın bağlantı noktası tutma yerinin sertliği nedeniyle önceleri yara oldu sonraları da sertleşmişti. Elim acıyor tasma bozulmuyor, bozulsa da değiştirsek diye neredeyse 1,5 yıldır bekliyordum. Çok sevindim tabi.

Dün bütün gün resmen camda bekledik yeni fleximizi ama MNG Kargo'nun hainliğine uğradık. Resmen gün içinde getirmeyi yetiştiremedikleri paketi bugün aradığımda dün 2defa geldik bulamadık diye geçiştirmişler (gelmediklerinden eminim çünkü resmen camda bekledik ve kapıda falan hiçbir yerde de not yok zaten), neyse gittik kendimiz aldık. Ve kavuştuk yeni yumuşak tutma yerli fleximize.

Yeni modaya uyup mor almış yaman, şimdi sanırım tek eksiğimiz bu göğüs tasmaları oldu. Yeşilini düşünüyordum ama morunu alabiliriz uyumlu olsun diye. Tabi bu da 2senedir hayalini kurduğum tasma. Kendisi ucuz aslında ama kargo için 40 dolar vermek olmuyor şimdilik. Amerikaya ya da İngiltereye gidecek olan sevdiklerimize selam ederim burdan. :)

Normalde genelde Juenpetmarket 'ten alışveriş yapıyorduk ama bu flexi en uygun ve güzel Petburada'da varmış, 50Tl alışverişe de ücretsiz kargo varmış, tamamlayalım diye bir de su kabı aldık bizimki eskidiği için. Biraz battal boy almışız sanırım mama kabının yanında uçan daire gibi duruyor ama eğlenceli oldu.

Duck her zamanki gibi yeni şeyleri çok sevdiğinden inanılmaz heyecanlandı paket açılana kadar. Açtıktan sonra da önce su kabına su koyduk , hemen içmeye başladı ama sonra birden durup eskisinden de içmeye başladı. Hepsi beniim der gibi :))

Sonra da flexisi dikkatini çekti. Herşeyin ne olduğunu bilir tabiki de, hemen gitti göğüs tasmasının yanına, hadi çıkıp da kullanalım der gibi birşeyler yaptı. Çıkmadık tabiki de ama sonrasında çıkarken onu taktığımızı görünce sevindi hemen, yürürken de arada bir durup yaladı flexisini. Komik çocuk.


Sakin yürüyüşlerimiz devam ediyor. Yarın dikişler alınacak ama yarasının görüntüsünde herhangi bir değişiklik yok. Umarım en kısa zamanda geçer o inanılmaz şişlik ve morluk. Gördükçe içim gidiyor kendimi kötü hissediyorum ne hale getirdik çocuğu diye..


Şimdi sakiniz, uyukluyor. Ben de yarın dikişlerinin alınması için randevu alacağım.
Bakalım yarın neler olacak. :)

7

5. Gün

Cuma 1 hafta olacak ve dikişler gidecek,
bu arada pazartesi günü pansumana gittik, bandajı açıldı ve iyice ortaya çıktı zavallımın yaraları.

Kendi de korktuğundan sanırım kafasını hiç o tarafa götürmüyo, bakmaya bile korkuyo heralde kuzum.
Gerçi sağı solu belli olmaz yine de diye dikkat ediyorum, dikişleri cumaya kadar koruyabilirsek atlattık sayılır.

Elizabeth yatağımızın başında duruyor. İlk gün taktık olayın şokuyla ama duck sanki pause tuşuna basılmış gibi hiç kıpırdamadan duruyor öylece, kafasını da eğiyor yere doğru. Canı o kadar acırken bir de elizabeth işkencesi yapmayalım dedim, çıkardım, bir daha da pek takmadı 3-5dk dışında. Hakikaten çok zavallı oluyor takınca, kafa önde, öylece duran bir köpek..


Yarası mosmor ve şiş baya hala, fotoğrafta da belli oluyor gerçi biraz. Öyle gördükçe benim içim bi tuhaf oluyor, inşallah o hali de geçer bir an önce.

Bu arada yarası acıyor da ondan mı çekiştirmiyor pek yoksa etkisi görülmeye başlandı mı bilmiyorum ama gayet sakin yürüyor dışarıda.

Gerçi etkisini göstermeye başladığını sanmıyorum çünkü kanındaki testesteron öyle yüksekmiş ki, normal bir köpeğinkinin düzeyine gelmesi 1-2ayı bulurmuş öyle dediler veterinerde :)

Coşmuş çocuk ondan kaçmış, haberimiz yok :))