Aferin Bana

0

Uykucu Daki Dak

Bugün çok değişik gündü blogcan. Sabah kalktık, babam erkenden gitti, ben tam ümitsizliğe kapılıp homurdanmaya başlamıştım ki hadi gidelim gidelim dedi annem heyecanlandırdı beni, hazırlanıp çıktık. Orhun abi hep bize geliyordu bu defa biz onun evine gittik.
Kapıda salak bir köpekleri var ödümü koparıyor havhavhav ben de eve girince dayanamayıp altıma kaçırıyorum, farketmiyorum ama annem korkuyo yürüyerek çiş yapıyormuşum. Neyse sonra geçiyo korkum, oyuna dalıyorum. onların evi de bizimki gibi değil, bir yere yatıp da herkesi göremiyorum ki. Kim nerde napıyo diye merak etmekten koşturup durdum ordan oraya, yorgunluktan yapıştım yere en sonunda.
Annem diyor ki datçadaki gibi değilmiş burası, minibüslere binemezmişiz, taksiye bindik o yüzden, olsun, yürüyerek gitmeyelim deee.
Eve gelince hemen attım kendimi yere, saat 2de uyumaya başlamışım en son uyandığımda bir de baktım ki annemler de uykudan kalkmış saat olmuş 7. Hemen yemek yedim çiş yaptım ama yine yorulmuşum falan diye düşünürkeen hoop uyuyakalmışım. Sonra bir daha çıktık dışarıya, ilaç aldık, bir tane arkadaş kokladık, babanneyle konuştuk falan oooh.
Anlatırken bi daha yoruldum, uyudum been.

Nasıl horladığımı görmek istiyorsan videoyu izleyebilirsin.

0

iftira, kuru iftira, ben yapmadım :)


anne says:


öyle eşek sıpası ki duck, hemen öğreniyor herşeyin ne olduğunu, nasıl yapıldığını.

orhun eski diş fırçalarından getirmiş dak a o da bulmuş bir yerden.. ben dün akşam dişlerimi fırçalıyordum, fırçanın şeklini görmüş heralde, bir baktım o da kendi diş fırçasını almış geldi banyoya..o ayaklarıma yatıp fırçayı kemirdi, ben de dişlerimi fırçaladım :)


elleri kurulamayı da öğrenmiş. o ıslanınca kendi havlusuna siliyoruz biz elimizi yıkayınca kendi havlumuza.. geçen gün patilerini yıkadım, sonra kurulamayı unutmuşum kendi ellerimi yıkamaya başladım,bir baktım içerden havlusunu getirmiş patilerini sürtüyo.


bir de bilindiği gibi dak efendi suyu çok seviyor, sitedeki havuzun mutlaka dibinden yürür hatta yürürken "aa düştüüüm" modunda hareketler sergileyerek atar kendini suya cop diye.şimdi kış geldi diye havuzdaki suyu boşaltmışlar, ordan geçerken çok sinirleniyor, hemen tuhaf seslerini çıkarmaya başlıyor.. neyse ki yerdeki su birikintileri var da basa basa gidiyor şıpşıpşıp. kendini bir gün onlara atmış bir şekilde yakalamayız inşallah.


her eve girişimizde patileri yıkıyoruz, üstü kirlendiyse temizliyoruz falan, eskiden sinir olurdu artık hoşuna gidiyor, zevk alma sesleri çıkarıyor mmmm hımmmmm gibi :)

ardından yatak faslı da varsa keyfinden geçilmiyor.

başını yastığa koymaya çalışma huylarından vazgeçti diye sevinmeli miyim bilemez oldum. beyfendi en çok yorgan nerde biriktiyse orda uyuyor, çekemiyorum yorganı üstüme. içe doğru kıvrılıp yatsam hemen o araya girip uyuyor, neyse ki tüyleri dökülmüyor..


alıştı da sanırım biraz istanbula, benden daha uyumlu olduğu kesin. ordaki gibi klasik arkadaşları olmasa da her gün bir köpek görüp oynuyor.. basket sahasında oynadıkları var, yolda koklaştıkları falan.. geçiyor öyle zaman. iyiye güzele alışmak kolay da ben çalışmaya başlayınca tek başına bütün gün evde oturmaya nasıl alışacak onu bilemiyorum :S


1

arkadaşım dj

tam arkadaş buldum diye sevindim ama üstüme çıkıp ödümü koparttı eşek.
neyse ki kızmış, ben ilerde oynarım onunla,
ismi de dj :)

sitedeki tüm köpeklerden korkuyormuş sahibi öyle dedi,
ama benim ödümü kopardı hain.
bence iyi anlaşırız çünkü ben de çok ödleğim,
bişey olunca hemen annemin bacaklarinin arkasina saklaniorum.

0

arkadaşlarım,starbucks ve susuzluk


nasil da güzel bir gün geçirdim, ooh.
azcık sevdim bugün istanbulu.

gece öyle tuhaf sesler çıktı ki, gökyüzünden biri bağrınıyo, ışıklar yanıp sönüyo falan, annem dedi ki gök gürlüyomuş, aman ben anlamam bilmem çok korktum hemen gittim annemin yanında uyumuşum. ev de karanlıktı bi de soğuktu, uyudukça uyumuşum ooh.

bi baktık 10 olmuş saat. yemeğimizi yediik, çişimi kakamı yaptıım, annem temizledi hepsini sonra yürüyüşe çıktık.

burda yürürken kumlar,deniz,arkadaşlarım falan yok ama yine de idare ediyorum işte napalım. neyse ki babam gibi sıkı sıkı tutup gezdirmiyo annem, azıcık koşabiliyorum, yoksa herkese küser yolun ortasına oturur gitmezdim valla. neyse işte oynadık oynadık sonra eve geldim uyumadan önce huysuzlandım yine koşturdum hep, bahçeye çiş yapmaya diye çıkıp yan komşunun bahçesine kaçtım. annem beni bizim bahçeye almak için en sevdiği şey bambu bitkimizi bana verdi, ben de dayanamadım koştum girdim bahçemize. sonra cezalandım çıkamadım dışarıya, uyudum yine.
taşlar soğuk geldi kendime tam sıcak bir yer arıyordum annem mavi pıtırcıklı halıyı sermiş en güzel köşeme, bir de minik mavi yastığımı kaptım hemen kuruldum, başımı da yastığa koydum ooh, sıcacık, mışıll mışıl uyumuşum.

kapı sesiyle uyandım, annem değişik yiyecekler almış. burda yemekleri dışardan abiler getiriyor hep, çok mutlu oluyorum, seviyorum ben de onları hemen, bazen abartıp kapıya kadar kaçıyorum ama napalım, çok tatlı bişeyim kızamıyorlar kiii :) hemen hapur hupur yemek yedik yine uyudum, annem de televizyonda bişeyler izliyordu.

bir de, bu evin üstünde de birileri yaşıyor. öyle gürültücüler ki, gelen seslerden nasıl korktum, elektrik süpürgesiyle evi temizliyorlarmış, annem öyle dedi. neyse ki çok uykum vardı da uyudum, kendi horlamama uyandım. uyandık evde oynadık yine dışarı çıktık hem de bu defa kocaman çıktıık.

starbucksa yürüdük, orda abiler beni tuttular annem bize yiyecek aldı. ondan sonra da oturup yedik, abiler ablalar sevdi beni ama sonra eve dönerken bir susamışım ki, neye uğradığımı şaşırdım ne yapacağımı bilemedim kendi etrafımda bağıra bağıra dönmeye başladım. neyse ki sucukçudaki amcalar yetişti imdadıma hemen annem istedi su verdiler, oh rahatladım. annen sana hiç su vermiyo mu oğlum dediler bana ben de güldüm hihihi yokuş çıkmak çok zor ama neyse ki inmek çok zevkli, hoplaya zıplaya bizim siteye gittik.

ama eve gitmek istemedim havuza koştum, annem de azcık çekiştirdi ama böyle üzgün üzgün baktım kıyamadı. ben yine oturmuş da su içiyomuş gibi yaptım sonra hoop attım kendimi suya ooh, bir iki defa yüzdüm, koştum koştum sonra gittik eve. ben hep kurulanıcaz hemen zannediyorum, annem hemen beni banyoya kapıyo. bu defa kendi de girdi küvetin içine, camları da kapadı, açmayı öğrenmiştim ama tuttu beni kaçamadım, neyse napalım yıkandık bi de. sonra da kocaman havlımla kuruladı ooh mis gibi oldum.


datçada köpek arkadaşlarım vardı, burda da
çocuk arkadaşlarım var neyse ki. kuruduktan sonra bi baktım anneme soruyorlar, bahçeye girip dakla oynayabilir miyiz diye, ben hemen koştum tabi girebilirsiniz benimle oynamak için diye, neyse ki annem de izin verdi. sonra fotoğraf da çektirdik, çok eğlendik. ama dayanamadım artık yorgunluğa, arkadaşlarımı babaları çağırdı gitti onlar, ben de eve girip babamı aradım, yatağın etrafında döndüm baktım, bulamayınca aynanın ordaki yeni yerime geçtim yastığıma da başımı tam koyacakken uyuyakalmışım kenarına düştü kafam. hadi ben rüyalarıma devam edeyim, annem de kendi bloguna yazsın. çok tatlı olduk biz böyle hihihihi







0

korkakım ben, babamı istiyorum

oyle cok sey oldu ki ipin ucunu kacirdim yazamiorum artik, zaten de çok da sevimli bir köpeğim, her günüm bir macera :)
oyuncu olduğumdan da hemen dikkatim dağılıyo, unutuyorum.

biz şimdi bu yeni evde annemle yalnız kaldık, bazen orhun abim geliyo ama giderken annem beni kucağına aldığından onunla gidemiyorum, çok üzülüyorum. sonra tabiki de anneme küsüyorum, popomu dönüp oturuyorum öyle söylene söylene, anlıyordur inşallah..

babam da yok zaten, kaçırdı heralde onu da, geceleri kontrole çıkıyorum, evde arıyorum arıyorum bulamıyorum! bi de annem babana koş hadi demez mi, iyice arıyorum hiç de bulamıyorum sonra sinirim bozuluyo ağlıyorum yine.

bu aralar annem gibi çok duygusalım, hemen herşeye ağlıyorum.

geceleri de çok korkuyorum babam yok diye, o olsa korurdu ikimizi ama şimdi kim bizi koruyacak.

dün gece patpatpat sesler duyduk uyurken, öyle korktum ki, annemin de ödü patladı.
anneme üzülme ben seni korurum dicektim ama korkudan bacaklarının arasına girmişim, inanmadı tabi.
huzurum kaçınca da uyuyamıyorum, karnıma ağrılar girdi, pırtlar yaptım, gegirdim, karnim gurladi, kasindim, uyurken burnum tikandi horladim of of of işte babamı istiyorum.

0

istanbul

bir sürü şey yaptım ama hem internetimiz yoktu hem de keyfim yok,
istanbula gelmişiz,
sevmedim ben, babam da yok evde, özlüyorum çok.

bir sürü insan var ama hiçbiri beni sevmiyor,
bir sürü araba var ama hiçbirine binemiyorum, hızlılar, korkuyorum;
evimizin bahçesi var ama kakalarım bir türlü temizlenemiyor basıyorum diye de kızıyorlar,
hep annemle olucam derken beni bırakıp gidiyorlar,
hiç köpek arkadaş yok,
insanlar da hiç beni sevmiyor datçadaki gibi herkes sevmiyor, söylemiş miydim?
babamın kuaförü de yok, veteriner de başkası.

hiç sevmedim hiç,
evimize gidip deniz kenarında yürürken çaktırmadan yüzmek istiyorum,
babamı istiyorum,
gece başımı kaldırınca babamı görmek istiyorum,
evimize gitmek istiyorum.

2

yaramazlıklarım-cezalarım

ohoo ne çok olmuş anlatmayalıı..
hep yaramazlık yaptım, cezalıydım da ondann.

annemlerin çook rahat bir yeri var geceleri falan hep oraya yatıp uyuyorlar ama ne yapsam beni almıyorlar oraya..
geçen gün de annem yediği elmanın son kısımlarını bana vermişti, ben de bakındım bakındım neresi rahat diye, en sonunda aklıma yatak geldi hemen gittim kuruldum, elmamı da patilerimin arasına almış rahat rahat kemirirken annem görüp hiii çığlıkları atmaz mı, hemen kızdı korkuttu beni..rahatımı kaçırıp aşağıya indirdi.. bir elma keyfi yapamadım, sinirlendim tabi.. ama ses çıkarmadım, bekledim.. ama çok da üzüldüğümden hıncımı almam gerekiyordu..
ben bekleyip ne yapabilirim diye düşünürken annem duşa girdi.. ooh meydan benim, fırsatı kaçırmadım tabi, kakam da gelmişti, gittim yataklarına çıktım, bi güzel kakamı yapıp indim aşağıya..
çok da güzel durdu böyle, annem çarşafları yeni değiştirip iyice dümdüz düzeltmişti, böyle o düzlüğün üstünde süs gibi oldu vallahi muhteşem diye düşünüp rahat rahat izleyerek uyuklarken bir de baktım kapı açıldı.
akşam da olmuş zaten kesin babamdır dedim zıpladım indim aşağıya, koşup karşıladım, yaladım, zıpladım. o da evde bakınmaya başladı bir şey kokuyor ama bulamıyorum diye.. sonunda gördü güzelim kakamı nereye yaptığımı.. annemle aramızda geçen olaylardan habersiz tabi nasıl kızıp bağırdı bana, sonra da balkona kapamaz mı..zaten korktum bagrınmalarından bir de böyle tek başıma kapatılınca ağladım da ağladım ama hiç acımadı, çıkartmadı beni ordan.. saatlerce durdum öyle ağlaya ağlaya.. ama bilseydi annemin bana yaptıklarını, kesin bana hak verirdi.. bir rahat elma yiyemeyecek miyim ben bu evde?

neyse işte ben öyle ağlarken uyuyakalmışım, su yemek koymuşlardı ama üzüntüden onları da yiyemedim kiii..annem dayanamamış heralde kapımı bir açtı, içeriye koştum, babamı annemi yaladım özür diledim, sırnaştım onlara, ooh. babam pek yüz vermedi de annem dayanamaz hemen sevdi bissürü..benim de içim rahatladı yemeğimi yiyebildim..
ama tabi dışarıya çıkıp da enerjimi atamadığımdan zor geçti zaman..

ertesi gün annem hastalanmış, sabah da dışarıya çıkamadık deliriyorum zannettim.. yaramazlık yapmaktan kendimi alamıyordum, inşallah yakalanmam diye diye de ufak tefek şeyler yapıyordum..bir baktım akşamüstü olmuş, birazdan çıkarız diye heyecanlandım, kendimi iyice durduramaz olmuş evin içinde tepinirken bir baktım yatağın üstünde annemin telefonu var, hani arada bir müzikli sesler çıkaran, ses çıkardığında annemin hemen gidip susturduğu, dayanamadım aldım.. neymiş ne diilmiş diye merak edip içini açtım, açmışken dişlerim kaşındı dayamadım şöyle bir kaç ısırık attım falan derken anlamamışım zamanın nasıl geçtiğini, bir baktım annem geliyor yanıma.. yine hemen hiiii diye bir çığlık attı ama bu defa daha fena, bağrındı bana, ben annemi görür görmez koltuğun arkasına kaçtım tabi kızıyordu çünkü bana ben telefonu alınca.. beni yakalayamaz ki burda diye düşünürken bir de baktım koltuğu çekiyor, kaçamadım da, yakaladı beni, bağrına bağrına sürükleyerek balkona kapadı yine beni..

allahtan hep güneşin batmasına yakın oluyor da o sıcakta kapatılmış olmuyorum,ölürdüm valla.

yine ağladım tabi napiim annem yanımda olmayınca yapamıyorum, bağrındım bağrındım yine uyuyakalmışım.. babam geldi bana baktı, heycanlandım ama açmadı, üstlerini giyinip gittiler.. iyice korktum beni burda bırakıp gidicekler sandım..tam 4 saat geçmiş öyle bekle bekle.. sonra geldiler neyse ki, babam açtı bu defa, oh kurtuldum..
annem yine sevdi bir sürü ama dışarda da başka köpek sevmişler aldım kokusunu.. hem çok da uzun kapattıkları için çok da korkmuştum, hiç keyfim yoktu, sevinemedim çok fazla, gittim annemin kucağına yattım içli içli bakınarak durdum öyle..sonra azcık keyfim yerine geldi de yemeğimi yedim yine.

bu yaramazlıklarımın arasında bir de son kez veterinerime gittik, kene aşımı oldum. artık istanbula gidiyormuşuz,başka doktor bakacakmış bana.. annem benim gibi, çok üzülüyor, hemen alışamıyor başkasına, hakkı beyi de bizimle istanbula götürelim diyor.. zavallı babam da anneme üzülmesin diye istanbulda da buluruz böyle veteriner diye teselli cümleleri kuruyor. ikisi de çok iyi bir insanlar, çok seviyorum.

az kalsın unutuyorum, bir sürü de denize girdiimm..
hem de bi keresinde annem beni denizin ortasında bıraktı çook uzaktaki babamın yanına kadar yüzüp sonra kıyıya da geri döndüm. hiç bu kadar kocaman yüzmemiştim çok heyecanlandım. ama sonra beni bağlayıp ikisi birden denize giriyorlar, hiç sevmiyorum o zaman. yine bırakıp kaçıcaklar zannediyorum vikvikvik sesler çıkarıyorum ama yine de gelmiyorlar yanıma. bir de annem arada bir denizin üstünden kayboluyo, iyice sinirlerim bozuluyo o zaman. bu sefer bi teyze geldi bagrınma gelicekler dedi bana ama banane, gelsinler yanıma işte.

en güzeli de eve gelip ılık suyla yıkandıktan sonra uyumak..
bak yine uykum geldi, başka şeyler de yaptım da şimdi dayanamayacağım, anlatmak çok uzun.

koltuğa annemin yanına zıplayayım da popomu poposuna yaslayıp uyuyayım,
aa dur az kalsın unutuyordum, en sevdiğim oyuncaklarımdan birini de yanıma alayım da uyanınca oynarım, on defa inip çıkmayayım.. bazen annem çıkmama izin vermiyor, hazır çıkmışken kalırım orda..