Aferin Bana

2

shayna&duck



çapkın oğlum napar eder bulur bir kız :))

sitedeki bize yakın villalardan birinde dişi bir labrador var çok tatlı ama tombiş ötesi, 4,5 yaşındaymış bir de :)
bugün sabah yürüyüşümüze çıktık,
ilk yarısı gayet normal geçti ama sonra duck bir heyecanlı bir panik oldu, bir koku buldu onu takip ediyor :)
bana da duckı takip etmek düşüyor tabi..

koş koş koş geldik bir evin önüne,
bakıcısıyla dışarıda oynuyormuş şayna, biz de eşlik ettik onlara :)

duck ne kadar çapkınsa o da o kadar çiftleşmek istiyor sanırım yavrum, öyle de güzel bir suratı var ki, cep telefonumla pek çekemedim ama olsun..

geçen sefer karşılaştığımızda dönemindeydi zor ayırmıştık,
bugün değildi neyse ki baya bir oynadılar :)
döneminde olmadığı halde duckın önüne geçip arkasını dönüyo şayna delisi,
duck zaten dünden razı hop üstünde.. :))

ben de duckın peşinde, üstünden çekip durdum :)

neyse duck ona baya bir spor yaptırdı bugün,
8.30da çıkmıştık yürüyüşe yanılmıyorsam, eve geldiğimizde 9.40 olmuştu :))
böyle oynarlarsa zayıflar bence iyi olur :)

2

zehir mehir

yılın son günlerinde zehirleniyorduk az kalsın,
gerçi belki de yemedi belki de zehirli bile değildi ama insan rahat edemiyor,
hayatını olasılıklara bırakamazdık..

duckla her gün bir olay oluyor zaten,
işim gücüm o olsa bile bir şeyler geliyor başımıza..

sitede köpekleri zehirliyorlarmış yazmış mıydım bilmiyorum,
herkes götürüp başka yerde gezdirin diyor tabi ama ev de sitenin en sonunda olunca ve bende de araba olmayınca siteden yürüyerek çıkmak demek bile bile kendimizi zehirlere atmak demek gibi bişey..
o yüzden biz de sitenin daha da aşağısına kaçıp kimsenin olmadığı yerlerde dolanıyorduk.. yasaklanan yürüyüş parkurlarına girmiyorduk falan.. ama tabi o parkurun yanından geçiyoruz yine aşağıya inmek için..

dün dönüşte yine yürüyüş parkurunun ordan eve dönerken dalıp yine parkurun kenarı yerine içinden geçtik ve bi anda yerde et görüp de duckı çekmem bir oldu ama o arada yedi mi yemedi mi bi türlü emin olamayıp telaşlandım tabi..

eve geldik veterinerimizi aradım hemen,
oksijenli su içirip kusturmak gerekiyormuş,
bizde yokmuş hemen aşillerden gidip aldım..
1 bardağa yakın içmesi gerekebilir, şırıngayla ağzına sıkın dedi..

şırıngamız yoktu tabi ama şişenin ucu yumuşak bişeydi öylece sıkılabiliyordu şırınga gibi..
ve o kadar çok yutmasına da gerek kalmadan kustu zavallım azıcık oksijenli suyla..
bir de öyle üzüldüm ki, sağlığı için iyi bir şey de olsa aslında ona göre kötü bir şey yapıyorum tabi..
aferin diyorum ikide bir de, seviyorum falan..kusarken de kustukça aferin diyorum zavallım şaşkındı zaten iyice şaşkın ördek yavrusu oldu..

neyse tabi mideyi mahvettiğimiz için kustuktan sonra reflor vermek gerekiyormuş bir 5dk geçince, onu da verdik..

bu arada ben gittim etleri topladım geldim evde kavanoza koydum zehirli mi diil mi diye baktırırız belki diye.

mide ilacını da içtikten 1saat sonra falan 2 büyük bardak da yoğurt yedirdik..

ama tabi midesi boş ve ağrıyor belki de, mırın mırın dolanıyor evin içinde uykusu olduğu halde..
baba gelicek diye yemek yapıyoruz kokuları alıp deliriyor ve bertuğ 10dan önce de yemek yemesin dedi, artık bi baktım masanın üstünden peçeteleri almış onları yemeye çalışıyo benim koca danam :))

bi de ağzından peçeteleri çıkardım..

neyse babası gelince sevindi oyalandı, yemeğini de verdik iyice rahatladı mutlu mutlu takıldı kendi halinde,
bütün gece de köpekler gibi üst üst uyuduk yine duckla ben :))

artık iyice alıştım,
kafamın üstünde köpek kafası yoksa uyuyamıyorum :p

ya da tüm vücudunun ağırlığıyla bana yaslanan tüylü bir ayıcık yoksa..

ama bir şey fark ettim,
artık daha sakin ve mantıklı tepkiler veriyorum.
sürekli başımıza bir şeyler geldiğinden alışkanlık oldu sanırım.
eskiden olsa paniklemekten napıcağımı şaşırır, ağlaya ağlaya arardım veterineri,
aramazdım gerçi eski evdeyken kaptığım gibi veterinere koşardık..

şimdi o şansımız da yok :)

0

elektrik süpürgesi vs duck

kıskanmakta son nokta elektrik süpürgesi olabilir :))
ben genelde köpeklerin bu süpürgelere seslerinden dolayı havlayıp kızdıklarını bilirim ya da rahatsız olup başka odaya gidenlerini görmüştüm..

önce de anlatmışımdır belki ama duckın evdeki en büyük rakibi elektrik süpürgesi :))

bi kere tasması var ve benim peşimden geliyor!! :))
sonra ses çıkarıyor ve ben ona kızmıyorum!!
üstelik bugün duckın köşesine yatmış!!! (süpürgeyi duckın en çok yattığı köşede unutup mutfağa gitmişim ve duck onu ordan kaldırıp da kendi yatmanın yollarını arıyordu yanına gittiğimde :) )

olacak iş değil yani..

neyse ki duck da tatlılığını kullanıp sevimli bakışlarıyla hemen önüne geçiyor süpürgenin,
ondan daha uslu ve akıllı bir şekilde eşlik ediyor bana evdeki turumuzda,
sürekli süpüreceğim yerlere yatıyor, dikkat çekmek için uykusu bile olsa oyuncaklarını getirip getirip duruyor..

yani bizim evde temizlik sonrası ev toplama olayı başlıyor :))

0

yorum yorum :)

en az duck kadar şebek bir insan olduğum için bloga kaç ay önce yapılan yorumları yeni görüyorum :))

bir de bu kadar zaman sonra sanki yeni yazılmış gibi büyük bir heyecanla cevap yazıyorum :))

bugün baba geliyor, duck anlayacak mı bakalım merak ediyorum..

bir de bir de sabah nancy hanım (eheh evet komik oluyor) ve 3 köpeğiyle birlikte saldık koşturdular,
ben yine panik anne modunda,
teyzesi oğlum bir kere kız peşinden kaçtı da ondan böyle paniğim dedim, anlamadı tabi, ingilizceye de çevirmedim üşendim güldük öyle :))

nancy burda sabancı üniversitesinde çalışan amerikalı bir bayan,
bizim sitemizde oturuyorlar, villalardan birinde sanırım çünkü şu anda toplam 6 köpekleri var ve ben inanılmaz derecede imreniyorum :))

gerçi 3tanesi sürekli onunla kalıyor, diğer köpekleri barınaktan alıp bakımlarını yapıp eğitimlerini verip kısırlaştırıp sahiplendiriyor.. hep hayal ettiğim bir şey yani.

bugün karşılaşınca telefon numaralarımızı da aldık, bazen buralarda bir ormana gidiyorlarmış bizi de alıcaklar :)

arabasını görmeniz laızm, arka koltuklaır yatırmış 3 köpek takılıyorlardı, yazın çamur olmadığı için koltuklarda oturuyorlar,o zaman da her cama bir köpek düşüyor çok sevimli :))

bugün köpekler giderken duck da onlarla arabaya bindi hemen, zor indirdik :))
gidiyo benim pipi akıllı oğlum kızları görünce, anne manne kalmıyor ortada :))

0

bbç veteriner eğlencesi

anlatmayı unuttuk,
baya oldu gerçi ama biz veterinere gittik popo kontrolüne.
duck veterinere gidince sevinçten deliren tek köpek olabilir..
bertuğ abisini de çok seviyor :))
sandalyesi tekerlekli bertuğun,
o sandalyede otururken duck ustune atlıyor ön patileriyle, tabi sandalye kaydıkça geziniyorlar odada:))
sonra gidip masasının başında oturuyor ee bugün neler yapıcaz bana der gibi :)

neyse işte röntgen çok iyi çıktı,
sol tarafta hiç yokmuş, sağ taraf da azıcık kalmış,hatta ben de gördüm, yok denecek kadar az..

saolsun glycoflex :)

sanirim bu duckın küçükkenki sürekli bir şekilde halısız ortamda kayarak yürümesinden ve merdivenleri zıplaya zıplaya inip çıkmasından oldu bunlar,
şimdi hangi forumda okusam ilk 6ay aman çok kaymayan yerlerde dolaşsın,çok fazla merdiven inip çıkmasın demişler..
biz datçada halı diye bir şey bilmediğimiz gibi o kocaman merdivenleri günde 3 defa hoplaya zıplaya inip çıkmıştık..

istanbulun güzellikleri oluyor tabi bazen..
orda acemiliğime geldi ve de hakkı beyden başka veteriner yoktu, o da böyle bir şey için uyarmamıştı..
gerçi adamcağız başka tüm sorunlarımızla ilgilenmekten onu düşünememiş de olabilir :))

neyse ki iyi eşek kafalım,
hoplama zıplama uzun atlamada üstüne yok :))

0

Yeni Yıl Yeni Yıl



Yeni yıldan beklentilerimi yaziim da belki babam gelirken hepsini alır getirir belli olmaz.
Öncelikle bi tane kocaman kız arkadaş istiyorum,gerçeği de olur tabi ama evde idare etmlik olan küçük geliyor artık,
koltuğun üstüne çıkarıp bişeyler yapmaya çalışıyorum ama o öyle durucak diye bacaklarım ağrıyor ayarlamaktan..

sonraa,
bahçeli bir ev istiyorum, bunu annem de istiyormuş..
arada böyle eski evdeki gibi yatıp dışarı baksam fena mı yani, karnım eziliyo bu camdan dışarı bakıcam diye, zaten sokağımızdan kimsenin geçtiği yok,puf yani, çok sıkıcı..

sonra sonraa,
babam daha çok burda kalsın daha az gitsin istiyorum,
gelirken de hep eğlenceli şeyler getirip gönlümü alsın..
annemden alıştım zavallım her dışarı çıkışında pet şişe de olsa birşeyler getiriyor bana sağolsun.. artık babam da ondan ders alsın ve öyle olsun istiyorum :))

bi dee,
mişa bi daha gelsin yine çiftleşelim,
önceki çocuklarımı göremedim bari bunları göreyim, ben bebek köpekleri çok severim, çper yalarım onları mis gibi :)

sonraaa,
yazın daha çok yüzmeye gidelim,gidemiyorsak da hani bahçeli evimiz olucak ya , o evin bahçesine böyle bana küvet gibi havuz yapalım ben onunla bile çok eğlenirim, hatta suyu olsun o bahçenin onu açsınlar ben onunla bile eğlenirim..

yatağımız biraz daha büyük olsun,
babam gelince sıkışıyorum bazen, itiyor beni falan, çaktırmadan annemin yanına sıkışmak zor oluyor bazen, o yüzden yeni bahçeli evimizde yeni büyük bir yatağımız olsun..
gerçi bahçeli evimiz olucaksa büyük yatağımız olmasa da olur ben bütün gün bahçeyi kazarım sonra da yorulup nereyi bulsam uyurum..
aa turuncu koltuğumu götürelim ama yeni evimize :))

eşyalarım kıymetlidir.

ah işte buldum nasıl bir çukur kazacağımı:
http://www.flickr.com/photos/softpaw/2390096175/in/set-72057594070017337/

çok yoruldum azcık yatiim annemin yanına da karnımı kaşısın,
popoma masaj yapsın,
azcık da acıklı acıklı bakiim,kocaman sevsin beni :)

0

Drım drım

Dün gece duck çok korkuttu beni :)

Dün tam da köpeklerin kakalarının sağlıkları açısından çok şey söylediği, sırf bu yüzden bile sahiplerinin köpeklerinin kakalarını toplarken bir şeylerin farkına varabileceğini, bu nedenle de toplamalarının aslında kendileri için bile iyi bir şey olduğunu bilmeleri gerektiğini falan düşünerek yürüyüş yapıyorduk ki duckın ishal olduğunu fark ettim.

Site içinde zehir koymuşlar, bir kaç köpek de ölmüş haberlerinin üstüne bunu görünce tabiki de ben panik oldum, hareketlerini falan gözlemliyorum, gözlerine bakıyorum bilmemne..neyse baktım hoplaya zıplaya koşturuyor, lapa yapalım geçer heralde dedik, yedik içtik takıldık öyle mırın mırın akşama kadar..

Akşam yürüyüşünde de aşillerle karşılaştık, söyledim onlara da, aşil sürekli ishal olduğu için biz sallamıyoruz dediler :) iyi hadi dedik, bize geldiler..

Aşil duckın komşusu ve de kankası biz boxer :)
Hep de güzel güzel oynarlar, aynı kaptan su içip mama yemişlikleri vardır, en son aşil bir kere aynı kaptan yine bişeyler yerken ducka saldırmıştı,o günden beri de duck zaten ödü kopuyor aşilin burnu su kabına yakınsa bile yaklaşmıyor :))

Neyse işte, geldiler oynadılar falan, en sonunda sakinleştiler gözümüzün önünde kemiklerini kemiriyorlardı, aşil birden ducka bir saldırdı, hiçbirimiz anlamadık nedenini, selmalar aşile kızdı ben duckı sakinleştirdim falan, sonra evin içinde dolanmaya başladılar, duck deli gibi korkmuş bir şekilde aşilden kaçıyor, aşil de duckı sıkıştırmaya çalışıyor orda burda falan, biz de nolucak diye takip ediyoruz selmayla..

Yine neyse, aşil salonda takılıyor, duck da salonun kapısından bakıyor korkudan içeri giremiyor falan, tekrar oyuna alıştırmaya çalışıyoruz, duckla aşili oyuna çağırdık,
öyle sevgi doluyduk ki duck tabi itirazsız koştu oyuna, o sırada aşil tekrar bir ısırdı duckı..
bu defa ödümüz koptu tabi,
anlayamıyoruz niye diye..

bülent aşili tuttu cezalandırdı,
biz dukın feryadının peşinden koştuk bişey oldu mu diye,
ödümüz koptu resmen yani..

Duck zaten baskın köpeklerden çok korkan bir köpektir, yolda bile öyle bir köpek görse hissettiği an yönünü değiştirip kaçar kuyruk bacaklarının arasında :))
Ama oyuncu varsa anında koşar zıplaya zıplaya :))

Neyse tabi zaten olmayan özgüveni yerlerde ve korku içindeyken duck gittiler tabi,
morali çabuk bozulan oğlum gayet mutsuz bir şekilde ürkek ürkek dolandı evin içinde :)

Sevdim sevdim oynatmaya çalıştım falan, bi süre sonra yoruldum oturdum bilgisayar başına, bizimki de yatağımıza çekildi.
Biraz oyalanıp yanına gittim yatmak için, normalde hep odaya girince patpatpat kuyruğu yatağa vurur, bu defa olmadı tabi öyle, derin uyuyor heralde dedim.
Işığı açtım hala tık yok, seslendim, ı ıh yine bişey yok, korktum biraz..
oyuncak getirdim ses çıkaranlardan, hala tık yok, sarsıyorum duckı gözlerini açmış öylece bakıyor ve tepki vermiyor, ben panikledim tabi..

hadi gidelim diyorum yok, itiyorum yatakta sürüklüyorum belki kalkar diye yok..
en sonunda yataktan ittim belki düşerken tepki verir diye ama tabi yine de vermezse tepki bişey olmasın diye aşağıdan tutarak,kafasını kaldırdı azcık rahatladım..
bu arada hep konuşuyorum tabi duck, noldu canım, uyan hadi, bilmemne..

Neyse yere inince azcık kaldırdı poposunu, gittik su içtik, yüzünü ıslattım azıcık.. kendine geldi.
Sarılıp yattık bütün gece kaşık gibi, patisini de avucumun içine koydu el ele uyuduk.. :)

ödüm koptu tabi, endişe içinde bekledim ben öylece uzun bir süre, kalp atışlarının sesini dinleyerek uyuya kalmışım :)

sabah gözümü bir açtım,
popomda duckın kafası, kafamda kuyruk, patpatpat kafama vuruyor..
aynadan bana bakıyormuş, gözümü açtığımı görünce kuyruk salladı tabi.. :)

sonra geldi başını başıma koydu azcık da öyle uyuduk köpekler gibi :))

şimdi iyi,hareketli tabi,
dün morali bozuldu heralde bir de yoruldu..

neyse işte,
her gün duckı biraz daha fazla sevdiğimi fark ediyorum :))

2

Günün Ördekleri

fotoğrafım mı çekiliyor?


sıkılıyorum bari biraz poz vereyim


aa hangi mamalardan vericek acaba annem bana?

0

Please don't go dady



tam baba geldi çok mutluyuz çok mutluyuz oley heyo yazıcakken 1-2 gün kalıp gidince duckın devreleri attı ve şaşkın üzgünlük moduna geri döndü tabi :)

illa bavula gerek yok artık giden birini anlaması için,
hava aydınlanmadan giden birkaç gün içinde eve gelmeyecektir,
o zaman bütün bunalım tavırlarını sergilemekte haklıdır ve en yakın arkadaşı olan ben de bu durumunu anlamak zorundayımdır ducka göre :))

halbuki babası gidince sürümüzün lideri gitmiş oluyor,
sevinip kendi lider olacağım triplerine gireceğine üzülüp ağlamayı tercih ediyor benim romantik oğlum :))

gittikten sonraki ilk 15dkyı da yastığının başında saygı duruşu oturuşunda geçirip benim tüm şirinliklerime de kayıtsız kaldıktan sonra uyuyabildik neyse ki..

ama bugün trip günümüz,
sanki ben göndermişim gibi başladı yine,
çok kızgınız çok küskünüz çok :))

üzgünüm duck,
yılbaşına kadar benimsin :))

0

Hadi Gidelim

En sevdiğim cümle hadi gidelim, duyduğum anda çıldırıyorum evin içinde iki saniyede..
önce annemin kucağına atlayıp zıplıyorum, sonra bir kaç tur kendi etrafımda dönüyorum, sonra kapının oraya gidip hoplayıp sıçrıyorum, tasmam takılana kadar bir türlü sakinleşemiyorum..

Sonrası zaten süper, çok eğlenceli..

Bir de çıkalım, çık, çı, gide,git,gi gibi şeylerden de bazen acaba? diyorum ama en garantili olanı hadi gidelim tabiki de hihihi

çı mı dedin anne, çıkıyomuyuz? ne hı?


oleey dıgıdık dıgıdık


kızlar da bi sürü çiş yapmış


azcık yoruldum ama çaktırma


anneme de bakiim gelio mu?


heycandan salyalarım akmış valla

0

Pazar Sıkıntısı

Anne hemen yerinden kalkıp benimle ilgilenmezsem çok fena bağırıcam,
bak ağzıma, hazırlandım bile!


Demek hala kalkmadın, şimdi bu kocaman ayı kılıklı ev botlarından ısıriim seni de gör bakalım, biraz da çekiim şöyle hııh kalkıcak mısın kalkmicak mısın görücez


hah şöylee


ama yeter hep de fotoğrafımı çekiosun


iyi o zaman bir de bu tarafımı çek sonra yatıcam


bakmıyoruum, uyudum ben


uyuyoruuum


bak bi uyutmadın bari hava güzelken azcık camdan bakayım


Anne yeter artık çekme lütfeenn


lütfen dedim


ilgilenmiyorum artık seninle

0

Yazın Klima Kışın Isıtıcı



Duck köpekse ben de insan değilim :))

Geceleri apartmanda kaloriferleri kapadıkları için soğuk oluyor diye evdeki komik ısıtıcımızı koymuştuk yatak odasında yatağa doğru bakan yüksek bir yere, üşüyünce onu açıyorduk..

Duck tabi sıcak delisi çakma bir labrador olduğu için (güya soğuk iklim hayvanı ya) ısıtıcıyı her açışımızda yatağın ısıtıcıya yakın tarafına geçip karnını açıp öyle yatıyordu..
Normalde de üşüyorsa poposunu kaydırma yöntemiyle yorganın altına sokup beni de ite ite üstüme çıkma modunda sırnaşarak ısınmaya çalışır. dün gece aynen bu beni ezme işlemini gerçekleştirdiğinde ben de üşümüştüm açtık ısıtıcıyı..tabi hemen karşısına geçip açtı popoyu..

Hatta gece konusurken yakinda kendi actiricak dedik klimaya yaptigi gibi, sanki konuştuklarımızı duymuşçasına gece sırtıma vuran bi patiyle uyandım
uyandığımı fark edince koca götünü bile kaldırmadan ısıtıcıya bakarak hıım hıııım diye bir homurtu sesi :)))

neyse ki ben de üşümüştüm de açtık ısıtıcıyı..

çok fena hizmetçi modunda kullanılıyorum yani anlayacağınız :)))

0

bad bad day

duck bugün çok mutsuz,
hem sabah babası gitti,
hem sürekli deli gibi yağmur yağıyor ve yağdığı için de ne uzun uzun dışarıya çıkabiliyor ne de camından bakabiliyor..

üstelik bir de hava karanlık,
acaba gündüzü kaçırdım mı niye böyle hep karanlık diye de endişeli.

ama en büyük üzüntüsü sanırım babasının gitmesi :))

yine dolap kapağımız açık, arada gidip kokluyor..
pijama da zaten turuncu koltuğuna gelmiş, orda yatarken onunla uyuyor..

en kötüsü de sabah babası arabanın ona ait olan kısmının kapısını açtı,
acaba onu da alıcaktı da evde olduğu için mi alamadı,
büyük bir panik konusu,
aman tanrıım, düşündükçe kendi etrafında dönebilir :))

peki bu sıkıntılı ve üzüntülü günün yan etkileri ne olabilir?
sıkıntıdan abuk subuk şeyleri -kemikleri falan- evde sanki başka bir köpek varmış da allah korusun alırmış gibi oraya buraya saklamak.

koltuk minderlerinin arası, yastıkların altı, minderlerin arkası falan heryeri dener duck,
denerken de burun kan revan içinde kalıyor tabi ki..

sanki toprak var da, kemiği oraya koyup burnuyla da kapatıyor toprağı :))
kan olunca da morali bozulur duckın,
hadii kanları temizlemeye başla işin yoksa- ki yok-

kırk saattir minderi yalıyor, ıslak bezle sildim ama emin olamadı, kokusu kalmış sanırım..

neyse ki mutfağa yeni halı serdik de evde yeni bir şey olduğu için mutlu,
arada bir gidip halıda yuvarlanıp kafasını falan sürtüp geliyor :))

0

mikroçipçip

duck çiplendi bugün :)


http://www.petkimlik.com/

bu siteden bakılıyormuş :)

umarım gerek kalmaz,
gerek kalırsa da işe yarar,
amin :))

0

üşüyoruuz

kim demiş labradorlar soğuk iklim köpeği diyeee,
üçyüzbinneşyüzüncü defa öyle olmadığını gösterioruz :p

gece yatak odasında ısıtıcıyı açıp yattık,
arada uyandığımda bi baktım beyfendi geçmiş ısıtıcının karşısına,
açmış karnını da horul horul uyuyor,
sabah yorganın altında..

yorgan ve ısıtıcı yoksa da bu şekil oluyor :))



ama tabi 15dk sonra dayanamayıp tekrar yataga, yorgan altına kaçış..

0

Duck mı, o kim?

Duckın bana göre en komik huylarından biri de dışardayken biizim dışımızda biri onu ismiyle çağırırsa hiç oralı olmaması..

şimdi hiç sevemem yeni birini, eve gelsin öyle severim, dışarı çıkmışım işim var kızların kokularını kokluyorum tripleriyle, duymamış gibi yaparak..

ama tanımadığı, o an tanıyacağı biriyse tabi bu..
tanışma işinin evde olmasını tercih ediyor beyfendi :))

tanıdığı biriyse de çamurluyum mamurluyum hiç affetmez anında atlar üstüne o ayrı..

0

yaşasın temizliik

temizliği bu kadar çok seven köpek görmedim ben hayatımda :))

baba gelicek diye ortalık temizleyelim dedik ama bu tabiki de ducka yaradı.
elektrikli süpürgeyi peşimden geliyor diye kıskanmasa daha mutlu olucaktı gerçi ama etrafa serilen tertemiz örtüler tabiki de dünyanın en mutlu köpeği olmasına yetti.

ben koltuğa örtü seriyorum,
ardından sanki evde başka bir yer yokmuş gibi koltuğa atlayıp kafa kulak sırt popo artık neresi olursa sürt sürt sürt, kaşı kaşı kaşı, yuvarlan hoop darmadağın yap kaç.

hadii ben ikinci defa sererim,
ardından başka bir örtü ve duck yine aynı şeyleri yapar.

bu fotoğraf da normalde hiç oturmadığı ikea koltuğuna temiz örtü örttüğüm için anında oturup bir deneyeyim hali :)
fotoğraf makinasını almaya gittiğimde bekletmem zor oldu tabi ama olsun,
yeni olduğu için kalkmaaz :)

0

duck'ın bir kısım ilaçları



ilaç kutusunu düzenliyordum bugün, duckın reçeteli ilaçlarını ayırsam mı napsam diye düşünürken baktım zaten bizim de hep kullandığımız ilaçlar :))

glyco flex ayrı tabi o duckın kalça çıkığının bir numaralı ilacı, her gün bi tane alıyor.

onun dışında arı soktuğundaki alerjik halleri için avil,

bacakları ağrıdığında kullanabileceği bi-profenid,
bi-profenid içerse midesine dokunmasın diye o gün sabah aç karnına mide ilacı lansor.

üşüttüğü için ishal olursa lapanın yanında ercefuryl ve de kusarsa falan diye sanırım tam hatırlayamadım, ayrı bir su kabında karıştırılan reflor :)

başka vardır kesin ilaçları da benim aklımda kalanlardan bunlar takıldı gözüme :)

çürük yumurtam benim :)

0

huzur baba pantolonundadır :)

Duck bir kaç gündür yine babayı özleme hallerinde.

ilk tepkisini yastık kılıflarını değiştirdiğimde ortaya koymuştu,
baba kokulu gitmişti,
neyse ki çarşaflar yeni ve temiz kokuyor diye onlara sürtünerek kendinden geçmekten unutmuştu o an.
sonrasında dolabın baba kısmını açtırıp kıyafetlerini koklama telaşı sarmıştı,
şimdi de baba pantolonu :))
kapının arkasında asılı kot pantolona bakıp bakıp havlamaya başladı,
ben de verdim napalım..
benim pantolonum olsa ısırır, çekiştirir bişeyler yapar,
bu baba pantolonu ya çok kıymetli, aman bişey olmasın.

nazikçe aldı turuncu koltuğuna götürdü, öyle patilerinin arasında ve başının altında pantolonla uyudu da uyudu.
bir de normalde hep koşar veya heyecanlanır rüyasında, bu sefer bildiğin pamuk gibi uyuyordu, arada minik minik kuyruk sallayarak :)

turuncu koltuğunda pantolonlu fotoğrafın çekemedim makina çantamda çantam da dolapta olduğu için uyanmasın diye ama turuncu koltuğunda uyurkenki başka bir pozu için :

0

yoğurttan çapak

yoğurt napılır?
yenir dimi..

peki yoğurt yerken o yoğurt nasıl gözün içine kaçabilir :))

ancak duck kaçırır, artık nasıl bir iştahla yoğurt yemekse.

mamasının üstüne bir kaşık yoğurt koydum, içeri gittim camı kapadım mutfağa döndüğümde bir baktım bir göz bembeyaz.
açıp kapayınca dışarı çıkanları pamuğa su damlatıp temizledim kenarlarından ama bir kısmı tam böyle çapakların biriktiği yerde (göz pınarı mı deniyor) bembeyaz kaldı öyle, panik oldum ben de çıkmıyor bir türlü diye, o da böyle kısık kısık bi tuhaf bakio iyice delirdim kendi kendime :))

neyse bol suyla yıkadık, canı acıdı biraz galiba vikledi ama başardık çıkarmayı :)

kendi de yıkanıcak sanmıştı biraz hoşlanmadı bu soğukta küvete girmekten ama kafasının ıslanmasıyla bu işi atlattığımız için çok sevindi eheh.

yoğurt yerken başında durucam artık :))

0

çapak

en tuhaf komik huylarımdan biri de annem parmağının ucuyla çapağımı aldığı zaman hemen parmağının ucunu yalayıp çapaklarımı temizlemek.

temizlemezsem içim rahat etmez.

kendi çapaklarımı kendim temizlemiş oluyorum aslında,
sayılmaz mı?

:))

3

mikroçip ile ilgili

http://www.labretriever.net/ den bir yazı ekledim aşağıya.

türkiyede de böyle işe yarar mı bilmiyorum ama böyleyse biraz aşağıda bahsettiğim paranoyalarım eşliğinde duck'a da uygulasak iyi olacak gibi..

ama türkiyede veterinerlerin çok da mikroçip kontrolü yaptığını sanmıyorum,
burda işler şansa kalıyor biraz..

Benefits of Microchipping Your Dog
Again the thread came up about microchipping your dog and it's something that I have blogged about a few times already. Microchipping is like placing a barcode scanner under your dogs skin. Our dog Cooper has been chipped since the day we brought him home. With anything there are pros and cons to putting a microchip in your dog, although I have been hard pressed to find anything concrete about the negative effects.

I did find an interesting story this week about a black lab that was lost in Oregon and found in Seattle. She was returned to her owners only because she was microchipped. She brought to a vet who scanned her and found out who she belonged to. If that isn't reason enough to get your dog microchipped then I don't know what is. These people would still be without their dog. It's something to think about.

3

tasmasız gezi için tasma hazırlıkları :)

Normalde tasmasız olunca ikide birde bana bakan, gerekirse bacağıma yapışık yürüyen duck dişi zannettiği kısırlaştırılmış erkek köpeğin peşinden koşarak beni unutup da kaçtığı günden beri ödüm kopuyordu tasmasız dolaştırmaya.

aklı başında değil de pipisinde olunca napıcağı belli olmuyormuş :)

e tabi ödüm koptuğu için de öyle dolaştırmıyordum.
böyle olunca ne o yeterince enerjisini harcayabilmiş oluyordu ne de ben bir rahat yüzü göremiyordum tasma peşinde sabah akşam koşturmaktan :)

dün geceki uykusuzluğum sonucunda bugün sabah da yağmurun yağmasını fırsat bilerek tam techizat hazırlanıp tasmasız dolaştırdım duckı,
ama tabi eski rahatlığımın yerinde yeller eserek :))

evden çıkmadan önce tasma hazırlığı yaptık,

önce boyun tasması,
boynundan çıkmayacak derecede ayarlandı, ucundaki isimlik kontrol edildi.

ardından göğüs tasması..

efenim bir adet çıngırak :))) ses yapsın da göremiyorsam bile duyayım - bi ihtimal-
onun yanında boynundaki tasma düşerse diye yine ona da bir isim ve tlf numarası :))

ve de yanında flashor :)))
kaybolup da gece olursa ve ben hala bulamadıysam belki baska biri bulur da acır getirir :p

görmemişin köpeği olmuş diyecekler,
napalım seviyorum :))

benim halim bu ya,
tabi duckın halini de görmek lazımdı :)

nasıl mutlu oldu,
ikide birde önce ileriye doğru hızlı hızlı koşuyor,
sonra da oley anne çok teşekkür ederim modunda geri dönüp bana koşup atlıyor falan, çılgınlar gibiydi :))

bir kedinin peşinden koşacak gibi oldu ben tabi delirdim nasıl bağırdıysam zınk diye durdu :))

neyse işte blogcan,
psikolojik olarak sağlıklı olmadığımı fark etmiş olduk bu duck konusunda :))

0



ve evet yıkanıp temizlendi,
sapasağlam oldu :))

0

kız arkadaş ameliyatı

Duck'ın evdeki kız arkadaşını bilenler bilir,
böyle zavallı kahverengi bir peluş köpek, biraz çirkin ve sert tabi :))

küçüklükten beri ne yastıkla ne de o tarz başka birşeyle, hep onunla takılır duck.

bazen ordan oraya fırlatır atar,bazen de camdan bakarken o da yanından baksın ister hava aldırır ona :))
çiftleşme seanslarından bahsetmiyorum bile,
her sevinişinde önce benim bacağa gelir, hayırı duyunca doğru kız arkadaşına :))

1-2 haftadır parçalandıkça parçalanıyordu bu kızcağız :)
birkaç sitede gördüm varmış yine böyle peluş kız arkadaşlar, isimlerini de "mağdure" gibi şeyler koymuşlar,
konu labradorlar olunca böyle şeyler kaçınılmaz oluyor sanırım :))

herneyse,
öldü ölücekti kızcağız,
parçalandıkça parçalanıyordu,
bir delik açılmış, boyuna yetişmiyor, küçük kaldı diye sinirlendikçe boşalttıkça boşaltıyordu içindekileri..

bugün ameliyat edip dikişlerini atmaya karar verdim;
duck ölmüş halini getirip

"anne şuna bişey yap yoksa fena şeyler olucak" bakışlarını attıktan sonra tabiki de :)

neyse aldık hanımefendiyi,
içinden çıkanları biriktirdiğimiz torbayı da aldık doldurduk doldurduk,
iğnemizi ipliğimizi aldık dikdikdik bitmiyor,
e tabi pislenmiş de o halde yıkayamadığımız için :))

neyse doldurma ve dikiş işlemlerini tamamladık duckın sevinçli bakışları eşliğinde.
şimdi makinada temizleniyor.

duşunu da aldıktan sonra emektar kız arkadaş yeniden hizmete sunulacak yılbaşında yenisi alınana kadar :))

ilk defa duck kendinden başka bir şeyle ilgilendiğim için sevindi,
ucu ona dokunuyor tabi :))

yoksa elektrik süpürgesi bile peşimden geliyor diye kıskanıp sürekli onun önüne geçip kendini sevdiren bir köpekten başka şeyler bekliyor insan :))