Aferin Bana

yılın ilk nezlesi ve mamamama

Yeni yılın ilk nezlesi ducktan geldi :))

Yılbaşında gittiğimiz yerdeki alkol ve sigara kokusu saçımıza başımıza sinmiş tabi sanırım,
duck da kokumuzdan hoşlanmadığı için ayrı yattı bizden,
normalde biliyorsunuz yorgan altı tercihidir,
olmadı ısıtıcıyı açtırır beyfendi :p :))

böyle ayrı gayrı yatınca bir de önceki sabah camdan falan bakarken üstüne havlusunu koymamıştım çok kısa süre diye, ikisi de birleşince akan sümükler, hapşırık krizleri ve uykuculukla başladık yeni yıla..

kuzum hastayken çok da masum olur :)

gören de dünyanın en uslu köpeği zanneder :)

*

babası için internette araştırma konusunda arabalar neyse benim için de köpekler o sanırım :)
köpek sağlığıyla ilgili şeyler okumaya kaptırdım kendimi :)
pek iç açıcı bilgiler olmasa da bazıları, veya okudukça paranoyayaya meyilli yapsa da insanı bazı şeyler yetmiyor, yetmedikçe de başka şeyler öğrenip böyle tuhaf bir bilgi kirliliğine sahip oluyor insan..

ve evet birkaç forumda ve internette birşeyler okuduktan sonra bu aralar mamalardaki fazla proteinin uzun dönemde organlara zarar vermesi durumuna taktım sonuç olarak..

insan bilinçsizken daha rahat valla..
ve bilinçsiz yetiştirilen köpekler de tuhaf bir şekilde daha sorunsuz bir sağlığa sahip oluyorlar,
anlamıyorum :))

neyse,
duck bu puppylik dönemi bittikten ve hep aynı mamadan gına gelme dönemine geçtikten sonra biz de birkaç mama denemesi yaptık tabi..
pro-plan denedik, duck hiç sevmediği gibi yediği süre boyunca da tüyleri bakımsız köpek gibi bir tuhaflaştı,vücudu flan da yani, kurudu sanki köpek tuhaf bir şekilde..
memnun kalamadık tabi, değiştirdik..

orijen süpermiş şöyleymiş böyleymiş dedik ki gerçekten de iyi bir mamaymış ama bize yaramadı malesef.. inanılmaz bir tüy dökülmesi,inanılmaz bir gaz problemi (ki duckın pırtları hiç bitmez ama orijenli pırt kokusunu anlatmaya kelimeler yetmez, o derece..) yine bir bakımsız haller duckta,ve çoğu köpeğin aksine mamanın tadını da sevmediği için yedirme dönemi işkenceleri..

son olarak veterinerimizin tavsiyesi üzerine pek de bilinmeyen, genelde veterinerlerde satılan specific diye bir mama kullanmaya başladık..

tam da şu mama


eheh neyse işte,
hiç ummadığım kadar da memnun kaldık,
tüyleri güzelleşti, sanırım içeriğindekilerin öğütülebilirlikleri fazla olduğu için dışkı miktarı azaldı (gerçi bu ne işimize yarıyor bilmiyorum, ben psikolojik olarak çok kaka yapınca daha tatmin oluyorum nedense :))) , daha sağlıklı bir köpek hallerine büründü ve en eğlenceli kısmı da çok severek yiyor..


sorun yok tabi aslında :)
ama çoğu yerde okuduğum orijenin fazla miktarda protein sağlamasından dolayı o anda bir sorun olmasa da vücuttaki fazla proteinin zamanla organlara zarar vermesi hede hödösü nedeniyle mamalardaki protein miktarına takmaya meğillendim işte.

internette bir veterinerin yazdığı bir şey var ne kadar doğru-yanlıştır şöyledir böyledir bilemicem ama kopyalıyorum:

"Vücut gerektiği kadar proteini kullanır , fazlasını depolayamaz atmak ister , bunu atma sırasında karaciğerde üreye çevrilir , zaten normal bir üre oluşumu varken üre miktarı artmaya başlar , kan asiodozu gelişebilir , kan dengeleri bozulur , P,K oranalrı bozulur.karaciğer ve böbrek protein alımına oranla fazla çalışarak yorulmaya başlar , organ büyümeleri , fonksiyon kayıpları başlayabilir...

Bundan korunmanın en iyi yolu , günlük gereksinim proteinini iyi tayin etmektir...

50kg bir köpeğin ; 80gr günlük ihtiyacı var.
Orijen %40 = 15kg.%40=6kg=6000gr protein
500gr verdiğimizi varsayarsak = 30gün yeticek = 6000/30=günlük 200gr protein alıcak mamadan. ama bize gereken 80gr. "

böyle işte,
bu mama konularında oya sanırım çilek ve tilyadan dolayı daha bilgilidir,
ben biraz daha bakınayım :)

0 yorum: