karanlıktan korkarım üflesen uçarım

Duck ve karanlık korkusu..
Bir gün bu karanlık korkusu başımıza bir işler açacak ama hadi bakalım..

Bu eve ilk taşındığımızda evin içinde olduğumuz halde karanlık diye salon tarafından korkardı geceleri :)) halen daha balkonun ışığını açık bırakırız gerçi..

Duck aşağıdaki villalardan birinde yaşayan labradorların yüz karası bir şekilde saldırgan olan limondan korktuğu ve ben saat kaçta çıkarırsam çıkarayım tuhaf bir tesadüf şeklinde yürüyüş sırasında onlarla karşılaştığımız için hava karardıktan sonra asla aşağıdaki yola girmez oldu, ben de ducka çözümler aramaya başladım..

Yürüdüğümüz yola paralel 3 yol var, biz de diğer ikisinde takılırız diyordum ama bu iki paralelden birinde daha limonla karşılaşıp duckın ödünün kopması ve ani hareketlerle geri dönüp koşarak kaçması(mız) sonucu o yola da giremez olduk..

İşin komiği babasıyla heryerde yürüyor korkmadan ama benimle ödü kopuyor eşek kafalının. Ne yani güçsüz müyüm ben! Ben de korurum oğlumu! :)) O kadar köpek uzaklaştırıcı aldık, kullanırım nolmuş yani :))

Neyse işte, korkuyor oğlan karanlıkta, çekiyorum çekiyorum yürümüyor, biz de yeni yerler bulalım dedik.. Diğer yöne doğru keşfe çıktık.

Ihlamur çıkmazı diye bir yer var, o çıkmazın devamında apartmanlarla site duvarı arasında yeşillik bir alan varmış orayı keşfettik ve ben bunun sevinciyle laylaylom bir şekilde çimenlerde takılırken bir yandan da duck bir şey yiyor mu yerlerden diye ağzına zumlanmış bir şekilde takipteyken ilerde bir hareket oldu ve bizimki zınk diye durdu tabi..

Karanlık dediğim öyle zifiri karanlık değil, sitenin ışıkları yanıyor sonuçta ve saat de 6mı 7 mi ne..Neyse işte çocuklar saklambaç oynuyormuş, çocuk da sobelemek için ağacın arkasından koşarak çıkınca artık duck ne zannetti bilmiyorum öyle bir kaçtı ki, 2 saniye içinde elim tasmanın tutma yeriyle kayışı arasında sıkıştı ve yine 2saniye içinde tasma elimden uçup gitti ve tabi duck ta..

Saklandı bir yere ama ışık hızıyla gittiği için o an panikledim,neyse ki gördüm bizimkini..
bir yandan elim deli gibi zonkluyo bir yandan da her zamanki çağırma ses tonumla yumuşak yumuşak sesleniyorum daki daak, oğluum, aa bak gel burda ne var, aa sosis mi varmış :)) biri bizi izlese çok güler eminim..

Neyse çocukların oyun oynadığını fark etti de geldi,eşek kafa..

Çamur da olmuşuz tabi çimenlerde, uzun zamandır da yıkanmıyordu hadi tek başıma da olsam yıkayayım dedim, baktım o da dünden razı oturmuş küvete..

Tabi düşünemedim ben havalar sıcak bile olsa akşam sonuçta, bizim oğlan üşütükün önde gideni,üflesem üşütüyo, hasta olmak için bahane arıyor falan.. o an temizlik aşkım galip geldi heralde, neyse :p

Yıkadık,1 saat de kurutmak için uğraştık falan ama yine tutturamamışız tabi, gece tuhaf bir sesle yataktan zıplayıp balkona bile gidemeden (normalde hep balkona kusar) yatağın yanına kusuverdi kuzum :)
Sonrasında 2 saat uyku yok tabi..ben temizlerken hemen benim tarafıma yattı zaten, üstünü de örttük.. ışığı açamadık gözlerin alıyormuş :)) ledli lambamızla temizledim napalım paşa efendinin söylenmesinden iyidir gecenin bir vakti homur homur :))

Duck azıcık bir yeri acısa hayata küser anında :) Bacakları kayıp düşünce kendi kendine küsüp acıklı bakışlarla oyunu bırakıp gidip yatan bi komik. Tabi bizimle oynarken her türlü darbelere açık , ikili oyunu hayatta bırakamaz o ayrı :))

Neyse işte sabah kalktık yürüyüşümüzü yaptık geldik yatıyor yine,
o keyifsiz olunca benim de keyfim kaçıyor,
ben keyifsiz olunca duckın da keyfi olmuyor :)

Keyifsiz ama mamaları da löp löp yedi ayıcığım :))