Tripcan

Küçükken ördek gibi olduğu için duck ismini koymuştuk ama büyüdükçe artık kim şımarttıysa sürekli tripli tavırlar takındığı için bazen adını tripcan olarak değiştirsek mi diye düşünmüyor değilim.

Neyse ki yüzbinmilyon tane kelime ile çağırdığım için ev içinde ne desem geliyor,
dışarıda zaten geçici bir sağırlık geçiriyor.

Duck mı, o da kim, ben çişleri koklayan zavallı kimsesiz bir köpeğim..

Hatta bu dışarıdayken ismini söyleyince bile bakmaması yüzünden kaç defa rezil olmuşluğum vardır.

Duck çimenlerdeki kokularla takılırken yanımıza biri gelir,
Yabancı: Aa ne tatlı köpek adı ne bunun?
Ben : Duck (anlamamış bakışlar atarlar) , ördek Duck..
Yabancı: Ay canım ne tatlı, Daak, Daaak Aa niye bakmıyo, Daaaak!
Ben : Şey, şimdi yeni çıktık tüm gün evdeydi de heycandan heralde kokulara daldı
ehi ehi ( Halbuki nasıl yalan, bugün 5. dışarı çıkışımız olmuş artık ne
heyecanı)

Ya da bazen karizmatik bir köpekmiş gibi davranasım tutar, öyle herkese bakmaz derim. Ama o sırada ben de ismini söylesem bakmaması gibi bir durum söz konusu olduğundan hiç birşey söylemeden kaçarım.

*

Triplerle başladım ama konuyu dağıttım her zamanki gibi..

Bu aralar mama triplerinde paşazademiz.
Bir tane fazla koymuşsunuz, yok üstüne toz konmuş, şöyle de böyle..

Peki dedik, başka birşeylerle karıştırmaya başladık ama ona da yeni tripler geliştirdi tabiki de..

En başta peynir ufalayayım dedim üstüne, öyle deneyeyim.. Ama Duck peynir seçer oldu.Kahvaltılarda yediğimiz beyaz peynirden istemiyor mesela, yeni alınan peynir olabilir.. Ama ona da ben kıyamıyorum.
Ya da mesela kaşar rendelerseniz yiyor, ama akşam yine kaşar rendelerseniz hayatta yemeyip acıkana kadar dayanıyor, acıktıktan sonra da evde olay çıkartıyor, mecburen o mama o kaptan değişiyor ve yerine kıymalı-tavuklu vb. baya uğraşılıp özen gösterilerek hazırlanmış yeni bir mama geliyor.

Eh hadi peynir işi tutmadı dedim, pirinç, kabak, havuç ve tavuktan oluşan bir karışım pişirdim. Onu da tabi üst üste sabah-akşam yemiyor ama yine de pratik oldu sabah bunu karıştırsam akşama bir şey bulurum gibi kendi çapımda küçük çözümler buldum ama bu da olmadı!

Yoğurtla karıştırmam gerekiyor bu karışımı ve soğuk olmaması gerekiyor. Sanki yeni pişmiş de soğumuş gibi olması gerekiyor. O nedenle önce ısıtıyorum biraz, sonra yoğurtla karıştırıp veriyordum ki, bugün pek ısıtmayıp acele etmişim, onu da yemedi.

Tüm bu yememe triplerinin yanında çilek sevdası çıktı bir de..
Geçen gün yemek yapıyorum, Duck da her zamanki gibi ben nerdeysem orda yatıyor ayağımın dibinde.. Tezgahın üstünde bir tarafta tavuklar var, diğer tarafta da yıkadığım, süzülmesi için bekleyen çilekler..

Normal bir köpek gidip tavuk dilenir değil mi?
Duck gitmiş çileklerin başına, onlardan istiyor.

Benim işim çok diye Yaman'dan rica ettim Duck paşazade hazretlerine bir adet çilek vermesini. O da verdi tabi saolsun ama nerden bilebilirdi ki Duck'ın çilek dahil hiçbir şeyi doğranmadan yemediğini! Almış çileği, yemeden salona fırlatıyor ağzından ve bağrınıyor çileğe.. Neyse söyledim, böldük çileği ikiye de yedi öyle rahatladı.

Şimdi böyle anlatınca ne kadar köle gibi görünüyorum tabi ama çok eğleniyorum ben Duckla ve bu komik tripli halleriyle.

Sağolsun o da ben eğlendikçe yeni tripler ortaya çıkarıyor,
pek renkli bir hayatımız var..