önceki gün suyla oynamayı çok sevdim diye, suda nasıl atladığımı bir de babam görsün diye akşam yine kargıya gittik :)
arabaya binmeyi cok sevdiimi soylemis miydim?
dün sabah babam bırakmadı bizi ben de napim belki bi arabaya binebiliriz diye annemle çıktığımızda bizim otoparktaki tüm arabaların kapılarını açmaya çalıştım olmadı,
sonra napalım yürüdük o sıcakta..
allahtan köpek arkadaşlarımı görüyorum da seviniyorum..
sonra eve geldik yatıp yuvarlanıyoruz derken bi de baktım annem dışarıya çıkma kıyafetlerimizi giymiş, elinde de tasmam,çok heycanlandım. bir de arabaya binmez miyiiz, sarı sarı böyle çok güzel..
hem annem de öne oturmadı benimle arkaya oturdu,camı da açtık ooh rahat rahat ilk dışarı çıktığım sahile gittik.
o zaman çakıl taşlarına alışamamıştım yürüyemiodum ama şimdi çok seviorum..
zıplaya zıplaya indim, hemen çantalarımızı bıraktık annemle benim havlularımızı serdik hemen denize koştuk,
annem ayaklarını sokarken ben çaktırmadan yanından yüriim derken bi bakiorum boyumu geçmiş, nasıl eğlenceliii..
boyle annemin bacaklarinin arasindan geçiorum, etrafında dönüp gezdirme ipimle onu bagliorum hihihi
cikinca da hemen havluma koşup yuvarlaniorum, arada çaktirmadan annemin havlusuna gidip popomu kuruluyorum aramızda kalsın :))
yüzdüm yoruldum sandım, kuruyana kadar annemin poposuna kendi popomu yaslayıp oturdum ama ben hiç yorulur muyum,
hadii hadii diye çekiştirdim de dolandık,
orda denize akan dere gibi bişey var boyle tertemiz su, azcik da soguk ama deniz gibi diil, bacaklarımın ucuna geliyo
annem ortada duruyo, kafasını sağa doğru çeviriyo ben hemen sağ tarafa koşuyorum,
sol tarafa çeviriyo hoop o tarafa koşuyorum..
insanlar beni egitimli kopek sandi fotograflarimi cekiolar, videoya çekiolar falan, halbuki ben annem de o tarafa gidicek zannedip ondan zıplaya zıplaya gidiorum,
bi de göbeğimin islanmasi hosuma gidio hihihi
sonra sonraa pogaca yiyen cocuklar vardi, gittim onlarin yaninda duygu somurusu yaptim,
cocuk da yemek istemiomus zaten annesine babasına caktirmadan verdi bana bir suru ooh yuttum hepsini,
bu cocuklar hep annesini kandirio galiba benim gibi..
sonra toparlandik galiba gidioruz derken bi baktim babamla korhan abi gelmiişşş,
atladık arabaya, yine arkada oturduk, ıslağız diye rahat rahat ooh.
eve geldik yıkandık,annem bana mama verdi ben ona kaptırmıs namnamnam yerken bi baktım kacmislar.
ne gezgin şu annem, gezdi ya benimle işte,
otursa yanımda nolur ki derken bi baktım uyumuşum :)
bu sabah da babam bizi arabayla uzaklara bıraktı yeni yerlerden yürüdük eve,
bir sürü de yeni köpek arkadaş gördük ama onlar kalabalık geziyodu annem korktu kucagına aldı beni,
çok güçlü annem, 8 kilo olduğum halde kaldırıyo beni hoop diye,
büyüyünce de alsın kucağına olur muuu?
eve geldik tabi çok yorulmuşum,
azcık dinlenip temizlik yaptık, öyle ıslanmış ki yerler kayıp düştüm bizim balkon kapısına çarptım ayağımı, üstüne basamıyorum ya acırsa diye..
yine topallıyorum ama önceden hep numara yaptığımdan inanmıyo bu defa annem,
en iyisi ben şöyle tam ortada bi yerde uyiim da hem patimi unuturum hem de annem kaçamaz ben uyurken.
hiii bi suru yeni afacanlık öğrendim de sana haber vermemişim arkadaşım blog.
annemin doğum gününden sonraki gün,
sen büyürsün de ben büyüyemez miyim dercesine çok şık bi hareket yaptım hihihi
annem duşa girmişti, babam da eve gelirken arar hep bir şey istiyor musunuz gelirken alayım diye.. telefonu çalınca da tabi annem hemen gidip alıyor telefonu susturuyor, sonra kendi kendine konuşuyor..
e ben de büyüdüm ya, öyle yapayım dedim.
normalde benim boyum yetişmiyo ama bi zıpladım ki hemen atladım yataklarına,
annem ben ulaşamayayım diye yatağın diğer ucuna koymuş telefonu, hemen aldım annem gibi susturdum telefonu,sonra da koştum banyonun kapısına aç da göstereyim anne bak ne yaptım diye havlamaya başladım, sonra kapıyı açmaya çalıştım patilerimle falan ama açamadım tabi.
telefonu ağzımdan bıraktım kapının önüne, ben de hemen yanına yattım beklemeye başladım.
annem çıktığında çok şaşırdı telefonu nasıl aldım diye ama babam geldiğinde neden ben aradığımda no ya bastın dediğinde herşeyi anlayıp babama anlattı, çok güldüler, sevindiler..
yaa, artık telefonlara bakabiliyorum ben..
annemin telefonu çalınca artık ikimiz birden koşuyoruz,
kim önce açabilirse artık.
biraz çizmişim telefonu ama napiim benimkiler köpek dişi,
kızmadılar neyse ki,
çok sevimliyim ya ondan hihihi
*
ikinci numaramı da anlatayım.
biz annemle sokakta dolaşırken insanların yere attığı şeyleri hemen kapıp ağzıma alıyorum ben dayanamayıp,
annem de çok kızıyor bana bırak diye bağırıyor, ben bırakana kadar da hiçbiryere kıpırdatmıyor.
biliyorum çok hain, nolur sanki yesem..
neyse şimdi çok cin bi numara geldi aklıma onu yapıyorum,
ben yine koşup alıyorum,
annem de bırak diyor,
bu sefer ben ağzıma aldığım şeyin yarısını bırakıyorum, annem de afferin diye beni seviyor yoluna devam ediyor,
o sırada ben ağzımda kalan parçayı biraz daha ağzımda saklıyorum ki hemen anlayıp kızmasın diye sonra da çaktırmadan yiyorum hihihi
ama yakalandım bu sabah,
yine sevimliyim diye kızmadı annem ama daha dikkatli olup çaktırmamam lazım,
sağı solu belli olmuyo.
*
annem bir sürü fotoğrafımı çekiyo,
kendi fotoğraflarının çekilmesinden de çok hoşlanıyormuş ama kimse çekmiyormuş onu,
ben de üzülmesin madem beni çeksin diye bir sürü poz veriyorum,
bacaklarımı açıyorum, ağzımı açıyorum, kafamı sağa sola çeviyiroum, yuvarlanıyorum,
oyun gibiymiş çok zevkli.
ama bilgisayarı bozulmuş aktarıp da buraya koyamıyorum şimdi,
babam belki ikimizi çeker onları koyarız,
ama babam çok çalışıyo,
bizimle uğraşamazmış artık, istanbula bırakıcak bizi.
onu göremezsem naparım ben, çok üzülüyüyorum, bari terliğini versin de koklayayım özledikçe diyorum,
annem saçmalama diyor, koca adam olmuşum babama falan kimseye ihtiyacım yokmuş, öyle duygusal olmamam gerekiyormuş.
peki.
patilerimin sicaktan ilk defa yandiği yere gittik dün,
ilk gidişimizde ben varım diye soğuk yere almamışlardı bizi,
sıcağın altında yemek yemiştik annemlerle,
neyse ki yoldan geçenler hep beni sevmişti de heycandan anlamamıştım zamanın nasıl geçtiğini.
yolda da yapıcaklarını yaptılar zaten hıh.
ben seviyorum dedim ya hemen tersini yaptilar, neymis efendim babamin ayaklari usuyormus o yuzden annemin ayakucunda uyuyamadim serin serin, neyse ki hala kucağına birazcık sığıyorum da popom-kafam bi yerde uyudum öyle.
büyüyünce de annem arkaya geçer, napalım.
gerçi ben önde de tek başıma oturamam, dokunmam lazım,
iyisi mi arkada annemin yanında oturayim.
ben böyle hem uyuyup hem içimden bikbiklenirken bi baktım durdu araba,
öyle bir yere geldik ki her taraf köpek kokuyor,
bir yerden de hatırlıyorum ben burayı, izmirden geldiğimde sanki böyle bir yere gelmiştim ama amaaannn, kokular kokular oleey,
süper muhteşem, oley,yuppi, hihihihi derken bi baktım beni bi kafese soktular,
su,mama,kemik verdiler ama öyle korktum kii,
bir de beni kapatıp annemle babam gitmez mi,
ya geri gelmezlerse, napıcam ben burda diye düşüne düşüne uyumuşum öyle.
sıcaktan ne yemek yemek istedim, ne kemiğimle oynadım,
öylece bekledim, çişim de gelmiş ama yapmamak için kıpırdamadım,
ya burdaki insanlar kızarsa :(
kızmasın kimse banaaa.
derken derken oh neyse bi baktım annemle babam geliyo,
annem benden daha çok korkmuş,
zaten sıcak, hiçbişey de alamamış, huysuz huysuz geliyodu ki beni gorunce mutlu oldu.
vallahi bana benziyo bu annem,
bensiz yapamıyo, sıcakta da duramıyo hihihi
babam ordaki amcayla konusurken ben de cisimi kakami yaptim, annem uçak, istanbul falan derken beni bir şeyin üstüne çıkardılar, tartıymış.
bil bakalım kaçyüzbinmilyon kilo olmuşum ben
tam tamına sekiiiiizzzz hihihi.
zayıfım diye hasta sanıyolardı sonunda babamla annem gibi göbişli oldum ben hooleeyy.
bu sayede babamdan ayrılıp istanbula da gitmiyoruz,oh iyi oldu,
annem de oturusun biraz daha benimle oynasın,
hem ben düzeni seven köpeğim, alıştım buraya, hemen alışamam istanbulaaa,
ordaki köpekler burdakiler gibi sakin ve oyuncu diilmiş, sinirlilermiş yanlarına yaklaştırmazlarmış.
ben yapamam öyle, oyuncuyum ben oyuncu.
onlarla da oyun oynarsan kafani koparirlar sonra biz çok üzülürüz diyo annem,
banane banane oynicam.
neyse işte yine iki büklüm anne kucağı uykusuyla geldik evimize de içim rahat etti,
artık beni burda tek bıraktıklarında ağlamicam, büyüdüm.
annem de büyümüş, onu kutlamak için salata yemeye gittiler beni eve bırakıp.
doğum gününde salata yenir mi hiç, bi de annem tutturmuş canım çay içmek istiyo diye,
ben bile geçen gittiğimiz yerde içtikleri şeyden içerdim böyle içimi yakardı azcık ama güzel olurdu hihi
neyse annem limon verdi bana, ekşi ama dayanamıyorum oynamam lazım,
su içerim geçer, kaçtım ben paytak paytak
ah şu zıplayarak yürümem bi değişmedi.
dişlerim döküldü ama ben hala ısırma derdindeyim,
sabah da baktım annemle babamın ayakları çok tatlı duruyo,
ısıriim dedim,
hemen havaya kaldirdilar,
babam sinirli,kizar hemen.
annemin dogum günüymüş bugün,
uslu durayım diyorum ama dayanamıyorum ki, yaramazlık yapmak geliyo içimden engel olamıyorum.
ödül çikolatası vermediği sürece balkona çıkıp da o sıcakta çiş-kaka yapamam ben, ortalığa yapıyorum,
hemen kızıyo annem,
başlıyo ağlamaklı bağrınmaya,
doğum gününde de çiş temizler mi insan diye,
çok korkup koltuğun arkasına saklanıp ağlamaya başlıyorum,
kıyamıyo hemen gelip seviyo,
bu numaram da tutmazsa zaten topallıyorum hihihi
babama da kızıyo annem,
yanında yok diye,
ama üzülerek kızmıyo bugün, tatlı kızıyo hihihi
bakalım gezmeye gidecek miyiz?
gideriz inşallah,
arabanın ayak koyma yerinden gelen soğuk havayla uyumayı çok seviyorum..