Bugün 1-1,5 saat için Lucky geldi bize.
Ve her zamanki gibi girer girmez ne zaman dönecekler diye geri saymaya başladım.
Uzun zamandır görüşmüyorlardı Duckla, ben de görmemiştim uzun zamandır. Dev olmuş resmen. Henüz 9 aylık ama inanılmaz iri. Kalça çıkığıı feci boyutta zaten, inanılmaz zor hareket ediyor. Dili 5 tane Duck dili boyutlarında. Nereye bulsa yatıyor dışarda. Çamur, çimen, toprak, çöp hiç önemli değil. Diliyle heryeri yalıyo, zaten kocaman hemen pisleniyo sonra o diliyle Duck'ı yalıyor. Eve löngürt diye kendini atıp hemen yerlere yatıyor,küvete soktum küvette de yatıyor. Deli bu çocuk.
Çöplere deli gibi koşuyor, çöpün dibine bile yattı yani kimse onu ordan çekmesin diye, midemi bulandırdı. Ordan sonra gitti bahçesini sulayan bir adamın hortumunun altına girdi de Orhun yıkadı biraz orda, sonra gitti topraklarda yuvarlandı.
Bir su içiyor ki bütün mutfak göl oldu. Laftan anlamıyor, anlamadığı gibi hareketleri de iriliği neticesinde sanırım langır lungur.
Aaaa diye bağırarak kaçacaktım deli gibi :))Duck onun içtiği suyu bile içemedi pis diye, değiştirdim suyu ve Luckyi ayrı bir yerde tuttuk öyle su içebildi benim kibarım. Pis diliyle onu yalayacak diye köşe bucak kaçtı. Üstüne çıkınca taşıyamıyor diye masanın altından çıkmadı. Öyle uyanık ki Duck, masanın altında ayakta durursa tabi Lucky üstüne atlayamıyor!
Köpek kapısından geçemiyor diye de arada balkona çıkıp hava aldı falan.
Pek oynamak istemedi. Ben de alışamadım.
İyi ki Duck öyle bir köpek değil demekten dilimde tüy bitti kendi kendime. Öyle olsa heralde ne kadar üzülürsem üzüleyim bahçeli evi olan birine verirdim sanırım baş edemeyip.
Tanrı Duck ve beni Lucky ile yaşamaktan korusun! :))
Bizim oda ve salona sokmamıştık. Gittikten sonra ben küvet dahil heryeri domestos ile temizlerken Duck da bizim odada bekledi ve temizlik bitince büyük bir sevinçle kokladı heryeri, temiz yerlerde yuvarlandı. Kız kılıklı temiz oğlum benim :))
Ama dışarda Lucky çamura ve çöpe girmeden önce basket sahasında mutlu mutlu oynadılar neyse ki biraz.
Oh bunu da atlattık.
İki köpek mi, bahçeli ev olmadan çok zor..
En azından iki büyük köpek çok zor. Biri yorkshire olsa oturturduk Duck'ın üstüne yürürlerdi üst üste :))
Madem 23 Nisan çocuk bayramı, tüm çocuklar eğleniyor, Duck neden eğlenmesin ki?
Dedim ve ona 23 Nisan hediyesi olarak gidip Luckyi ve Orhun Abisini getirdim dün.
Eskiden çocuklar gibi bir sürü köpeğim olsun, heryerde koştursunlar gibi heveslerim vardı fakat dünkü eğlenceden sonra artık iki köpek mi, hayır hayır Duck yeterli diyorum. Hala yorgunluğu atamadım üzerimden.
Duck da Lucky de yorgunluktan ölseler bile oyundan vazgeçemeyen, zorla birbirinden ayrılan köpekler zaten bir de bu sefer çiftleşmecilik oyununa merak salmışlar, tam rezillikti... Bu çiftleşmecilik merakı evdeki ismini vermek istemeyen birinin döneminde olmasından mı kaynaklıydı onu pek çözemedim. :)
Öyle komikler ki, sırayla birbirlerinin üstüne çıkıyorlar. Kafası-poposu hiç fark etmiyor taraf. Kim kimin üstünde ayırt edememeye başlıyorsunuz bir süre sonra. Tek yaptığım sürekli üsttekini aşağı indirmek oldu.
Su içiyorlar gidip birbirlerini yalıyorlar falan her taraf sırılsıklam. Lucky gidip küvete yatıyor bazen pes edip. Duck da onun üstüne yatıyor öyle debeleniyorlar. Böyle anlatınca yorulmuyor tabi insan, çok eğlenceliydiler..
Dışarı çıkarsak herkesin içinde yapıyorlar, "aa ikisi de erkek değil mi bunların cıkcıkcık" gibi yorumlar duymak yerine evde debelensinler dedik pek çıkaramadık. Bu defa da hala çişini nereye yapacağını öğrenememiş 6 aylık Lucky ile çiş temizlemecilik oynadım. Elimde çamaşır sulu kova ve bez, yanımda da vileda. Halıya yaparsa bezle, halı olmayan yerlere yaparsa viledayla dolandım durdum.
O işiyo ben bi yandan kızıyorum bi yandan temizliyorum. Zavallı akıl küpü Duck'ım da o işedikçe kendi tedirgin olup basmamaya çalışıyor oralara. Gidip balkondaki bezinin başında dikilip orda birşeyler anlatıyor bana. Sanırım buraya yapıcaktı dimi anne gibi şeyler.. Ben de aferin çirkinim, evet buraya yapıcaktı diyorum kendi kendine seviniyor bıdık bıdık. :)
Suyu ortadan kaldırsam ne olur acaba dedim ama inanılmaz sıcak 2sn sonra ikisi birden viyk viyk ağlaşıyorlar. Lucky bir ara suyun yanına yatıp kafasını da kabın içine sokup oyuna arka patileriyle devam etti, bir tek o ara rahat ettim sanırım :))
Akşam fotoğrafların düzgün çıkanları ve çiftleşmesiz geçenlerin hepsini (yorgunluktan daha fazla eleme yapamadım) buraya eklemiştim ama açamayanlar olursa birkaçını bloga da ekleyeyim.
Bugün sakin geçiyor neyse ki.
Duck babasını özlediğini fark etmiş olmalı ki yine Yamanın pijamalarına kafasını koymuş uyuyor. Yürüyüşler dışında evde bir hareket yok, en büyük aksiyonumuz kendi yatağnda debelenmek.
duck lucky ile oynadıktan sonra iki gün yerinden kalkmadığı için,
hazır hafta içi de ben çalışıyorken beni evde aramasın diye pazar günü luckyi bize çağırmaya karar verdik.
Hem madem bir eş bulamadık sevgililer gününü evde benimle kös kös oturarak geçirmesin çocukcağız.
ve lucky geldikten sonrası tabiki de karambol.
ben onları izlerken deli gibi yoruldum onlar hala kuduruyorlar :)
bir de bugün luckye köpek kapısından geçmeyi öğrettik :)
elimizde börek parçasıyla ordan geçmesi için cesaretlendirmek pek zor olmadı gerçi,
yemek için herşeyi yapar lucky :)
bu labriler çok köfte :))
aşili geçirememiştik ordan bir türlü mesela..
biraz fazla belki ama bunlar da dışarıda çektiklerim,
evde çok kuduruktular, ısırmaca, koşturmaca, oyuncak kaçırmaca, havlaşmaca...
öyle ki duck deli gibi yorulmuş artık yerde ama hala lucky yanına gelsin de ısırıklaşsınlar diye havlayarak çağırıyo çocuğu, deli kafalım.
oley anne luckyle dışarı çıktık.
yeşil gözlü canavarım
koklayalım da lucky de öğrensin nereye çiş yapılır.
oley oley
öpücük de aliim lucky,gel bakalım
koca dilliler (luckynin dilinin büyüklüğüne bakar mısınız!)
ısırıkçı lucky
ve aylar sonra duckın kıymetli tüylerini kirletmeye karar verip yorgunluktan çimenlere oturduğu an, aslında biraz da luckyden saklanıyor ama çaktırmayın. :)