Aferin Bana

Ve Yine İstanbul..

Üşengeçlik fena bir şey.
Tatilden döneli 1 hafta oldu ama Duck ve ben ancak kendimize gelebildik.

Eve ilk girdiğimiz anda odalarda kız arkadaşını arayıp bulunca da hemen koklayıp yalaması ise ayrı bir komediydi tabi. Neyse ki aldatmamış başka bir köpekle, çok sevindi. :))

Öyle güzel bir 15 gün geçirdik ki, bir sürü olay olmasına rağmen eminim o kısacık hayatı boyunca pek unutamayacağı kadar eğlendik. Biz kıkır kıkır Duck kuyruğuyla kıpır kıpır bir şekilde mutlu mutlu atlattık tatili.

Hangi köpek böyle 15gün sabah-akşam düzenli olarak deniz sefası yapabiliyor ki! :)
Tabi sonrasında bu İstanbul sıkıntısı canımızı sıktı tabi.

Bahçe yok!
Veranda yok!
Deniz yok!
Düzenli olarak Duck'ı sevmeye gelen 5 yaş çocuk ekibi yok!
Evin içinde merdivenlerde koşturmaca yok!
İskeleden atlama keyfi yok!
Terasta çocuk havuzu şişirip içinde sularla oynama keyfi yok!

Yok da yok yani, böyle bir İstanbul sevilir mi hiç!

İstanbulun en güzel yanı yolda gelirken feribottan kafayı çıkarıp denizi izlemek ve arabaların lastiklerini koklamak.
Bir de evde baba ile huzur içinde uyuklama kısmıydı sanırım.

Çünkü Yaman da bizi bırakıp şantiyeye dönünce başladı bizim huysuzluklar.

İlk gün benim doğumgünümü kutladık Duckla birlikte başbaşa,eşyaları yerleştirdik falan öyle geçirdik zamanı.


Ama sonrasında günler geçmek bilmiyor..
Evde sürekli peşimde; oynayalım, zıplayalım, sıkılıyorum, eğlence yok atraksiyon yok modunda. Ben de sürekli ilgilenemem tabiki de. E öyle olunca popoyu bana dönüp küsüp oturuyordu.

Birkaç gün Çıtır ile karşılaştık yine, özlemişiz,bol bol koklaşıp oynaştılar.



Yeni taşınan GSD Hector ile Duck'ın en sevdiği oyun olan yanak yanağa Duck'ı kovalamacılık oynadılar, bir iki defa Aşil saldırdı yine son anda kurtardık falan yine sıradan olaylarla geçiyor günler.

Dün üst komşumuzun bebeği ile oynadılar..
Yürümeyi yeni öğrenmiş bir kız çocuğu ve öyle telaşlı yürüyor ki, 1senedir yata yata hayatı kaçırmışım modunda. (Henüz konuşamazken Dakk Gaak falan diye sesleniyordu Duck'a :) )
E böyle koşturunca tabi kaybetmeme amaçlı yürüdükçe viyk viyk öten minik ayakkabılar giydirmişler ve bu Duck'ın inanılmaz hoşuna gitti. Ayaklarını yaladı, bacaklarını yaladı, bezini kokladı, yanaklarını yaladı delirdi sevinçten. Bebek de öyle, Duck yaladıkça kıkır kıkır. Annesi köpeklerden korkarmış ama o da çok seviyor Duck'ı , hayatımda dokunduğum ilk köpek dedi :) En son artık bebek de Duck'ı yalamaya başladığında daha fazla kötü örnek olmadan biz gidelim dedik :)

Orhun abisi geldi arada, onunla eğlendiler..


Bir gün denize her gün girebileceğimiz yazlık modunda bir evde, çok daha mutlu ve anne-baba-ördekli günler hayaliyle geçiriyoruz zamanı..

0 yorum: