Aferin Bana

Ducky Duck Tatilde

Tüm sene hep söz dinlediği (?), evde çok sıkıldığı (??), hiiç hasta olmadığı (!!???!!) için kocamaan bir tatili hak ettiğinden dolayı kıyamadık geçen sene de geldiğimiz annemlerin yazlığına geldik birlikte.

Öyle komik ve eğlenceli geçiyor ki günleri, her gün başına bir şey gelse de eğleniyor yine de. Ben tabi peşinde onu toplamaktan neye uğradığımı şaşırmış durumdayım.



İlk gün 6 saat yol sonrası o yorgunlukla orhun, babaannesi ve babasıyla denize girip derinlere de gidince bir sürü su yuttu. Orhun da boğuluyormuş gibi yapıp kendini kurtartmaya çalışınca..
Ben başıma gelecekleri bildiğimden karada bekledim ve bildiklerim oldu. :)



Fazla tuzlu su yutmaktan iki defa kusup iki defa da ishaden hallice bir şekilde anında çıkardı tüm suları. Sonrası malum zaten önce hemen surat "çok yazık bana" şeklini aldı, hareketler iki kat yavaşladı ve bir 3 litre de su içip eve zor yürüdükten sonra ertesi güne kadar uyudu.

Benim yok yok bugün denize sokmayayım dinlensin laflarım akşama kadar devam etse de akşam yürüyüşünde tam gaz sahile çekip bir de üstüne yine derinlerde yüzüp su yuttu yutacak derken, annemi de denizde görünce iskeleden pat pat atlayınca olanlar oldu. Son atlamasında annem dalıyor diye panik olup iskelenin yanında bir çeşme gibi bir şey var denizin içinde, küt diye onun betonuna çakıldı göğsü.

O an tabi ömrümden ömür gitti. Anneme bağrınıyorum, duck ağlıyo onu susturmaya çalışıyorum, bi anda deniz kan gölü olucak ve duck ölücek sandım ama neyse bir şey olmadı sanırım. Çıkınca yine kustu, ağladı, topalladı dünyası şaştı tabi ama neyse eve geldik yıkandı uyudu geçti gibi..

2 de 2, ucuz atlattık derken 3. gün de otların arasında dolanırken yine viiyk diye bir ses , patisine basamıyor. Aman canım bir şey değildir terliklerin altına yapışan o tuhaf şeylerdendir hemen çıkarırım derken iğnemsi bir şey çıkardım. Arı sokmuş!




Yine eve zor yürüdük, hadii hemen buz tuttuk, alerjisi için ilacını verdik falan. (Zaten kocaman bir ilaç kutusu getirmiştik onun için, bu gidişle içindekilerin hepsini de kullanıcaz, inşallah kullanmayız o ayrı! ) Duygu sömürüsü tabiki de tam gaz, can acısı da birleşince başkaları bile acıdı haline. Sürekli masa - merdiven- yatak altı gibi korunaklı yerlerde patisinde buzla uyukladı. Akşama kadar hafif topallıyormuş gibi dolandı ilk anki hiç basamama durumu geçince ama denizi görmesiyle topallaması da geçti tabi.

Denize gidince hep de sol tarafa bakıyor çünkü o taraftan babannesi ve babası gelmişti ilk gün :) O nedenle ne kadar yüzüyor olsa da o taraftan gelenleri fark edince anında denizden fırlayıp gelen insanların yanına koşuyor onlar mı geliyor diye. Ben yine tetikte tabi. Koşarsa yakalayayım diye yine onunla yüzemedim.

Bunların dışında genelde verandada yatıp gelen geçeni izleyerek geçiriyor günlerini. Çocuklar gelip seviyor, gelen geçen laf atıyor falan derken inanılmaz oyalanıyor. Ne güzel şeymiş verandalı ev. Verandada takılmazsa merdivenlerden inip çıkıyor, heryer onun. Bahçeye de çıkabilseydi eminim dünyanın en mutlu köpeği olurdu, ben de en mutlu ve rahat köpek sahibi oluverirdim. Burdan sonra istanbuldaki eve kapanınca ne olucak halimiz hiç bilmiyorum, düşünmek bile istemiyorum. :(





Bu arada gidiş gelişlerde hep en az 2 kişi çıkıyoruz. Birimizde sopa birimizde Dazer ve Duck. Kaldıkları yerler hep mecburi yolumuzun üzerinde olduğu için her defasında üstümüze havlayarak koşuyorlar. Elinde sopa olan öne geçip deli deli bağrınarak sallıyor sopayı köpeğe doğru, arkadaki Dazer'i tutuyor.Zaten çoğunda Dazer işe yarıyor ama olsun biz garantileyelim! :)

Bir defasında ne Dazer ne sopa işe yaradı, köpek yine deli deli geliyordu üstümüze artık orda yürüyüş yapan kadınlar yardımımıza yetişti de birlik olup kaçırdılar köpeği.
Tabi biz bu kadar heycan içinde çırpınırken bizimki denizine girmiş ya hiç umrunda değil laylaylom işeyerek koklayarak takılıyor öyle.Saldırmaya çalışan köpek de neymiş! :)

Bugün de verandanın bahçe çıkışını açık unutmuşuz. Orhun evden çıkınca bizimki de ordan koşmuş peşinden bir baktım Duck yok, sitenin ortasındaki cafemsi yere doğru gidiyo orhun abim nerde modunda dıgıdık dıgıdık.
Yakalayayım derken bir baktım ki sitenin felaket bekçi köpeği Kartal'ın kulubesinde takılmış, oraları kokluyor!!

Ben tabi bir çığlıkla bağırdım ki nasıl benden o ses çıktı ben de bilmiyorum, anında kaptım tasmadan. Millet de eğlenerek izliyo, çok kızdım! Ay ne tatlı koşuyordu öyle dıgıdık dıgıdık falan diyorlar, Kartal görse sağlam bırakmayacağını hatırlattım da anca şarj etti :))

Hep ucundan dönüyoruz gibi sürekli, bakalım sağ salim atlatabilecek miyiz :D

Bir de tabi bizim huzursuzluğumuzu hissediyor sanırım, sürekli bir tetik halinde. En ufak bir seste tüm tüyler kabarmış koşuyor üst balkona (ordan heryer daha net görünüyor) :) Bazen ordan havuzu da görüp ağlaya ağlaya havlu ve bikinimi getirse de giremeyeceğin kabullenip klimanın karşısındaki koltukta yerini alıyor yine.

Kolları taşa yatmaktan yara oldu, o taşa yatıyor diye de biz sürekli yerleri silip süpürmekten bir hal olduk. Pis olunca yatmıyor, yatmasın da zaten kulakları hasta olur hemen :D

Falan filan,
bir sürü eğlenceli veya panikletici şeyler oluyor, zaman çabucak geçiyor.



İnşallah sağ salim atlatırız tatili diye dua ederek tatil yapmak da ancak bizim yapacağımız iş sanırım :))

Seneye yine böyle bir fırsatımız olabilirse Duck'a can yeleği alıp öyle getirmeyi planlıyorum. Kendime bağlarım, yüzeriz uzun uzun birlikte. Böyle yok su yuttu, yok beni çizdi, yok adamlara koşucak bilmemne derken sahilde bile anlamıyorum hiçbirşeyi.

P.S. bir de şimdi denize bakarak kaka yapma modası başlattı :)) Tam sefa adamı bu ya nasıl bir köpekliktir. Normalde hep otların arasına saklanıp yapar, bu defa da poposunu otlara dönüp deniz manzaralı yapıyor beyfendi :))

5 yorum:

  1. Robin Goodfellow dedi ki...:

    Duck'a bayılıyorum :)

  1. Nilgün Torunoğlu dedi ki...:

    Duck'ın tatil anıları bize göre çok eğlenceli ama sizin aynı şeyleri hissetmediğinize eminim:)Bu arada böcek sokmasından biz de nasibimizi aldık,Keşkül hanım artık yalnız başına bahçeye çıkamıyor,mahalleyi balkondan yönetiyor.
    Sevgiler...

  1. Özge dedi ki...:

    Puck-robin, teşekkür ederiz Duck okuyabilse çok sevinirdi eminim :))

    Nilgün ablacım okudum Keşkül'ün başına gelenleri, kıyamam ona da geçmiş olsun. Biz de eğleniyoruz Duckla ama işte onun kadar olmuyor tabi, peşinden endişe içinde koşturmaktan keyfini çıkaramıyoruz en azından :)

  1. Unknown dedi ki...:

    duck
    balım da aynı sen gibi denize nazır tuvalet keyfini çok seviyor

  1. Özge dedi ki...:

    keyif duskunu bunlar :D