Aferin Bana

Macera Dolu Amerikaa

Duck sayesinde her günümüz ayrı bir olayla heyecan dolu geçiyor.

Günde sayısını hatırlayamayacak kadar çok yaptığımız ufak tefek yürüyüşlerimizi sıcaklar sayesinde azalttık. Sabah rutin çiş-kaka yürüyüşümüz, ardından öğlenden sonra dışardaki kedi köpeklerin suyunu tazeleme yürüyüşü ve akşamları baba geldikten sonra yemek sonrası yürüyüşüne döndü bir iki gündür.

Akşam yemek sonrası da hepberaber yürüyoruz oh ne güzel diye sevinirken geçen akşam heyecanlı olaylar yaşadık.

Önceden de defalarca yazmışımdır alt sokaktaki vahşi labrador Limon'u. :)
Normalde hiç bir köpeğe havlamayan Duck Limondan deli gibi korktuğu halde son zamanlarda ona havlar olmuştu. Limon da labrador demeye dilinizin varamayacağı derecede saldırgan ve güçlü bir köpek.Sabah akşam zincir tasmalarla zar-zor gezdiriyorlar.

Bende tuhaf bir önyargı oluştu. Zincirli boyun tasması ve gezdirme tasması olan köpeklerin kesinlikle saldırgan olduğunu düşünüyorum. Ya zincir onları saldırganlaştırıyor ya da saldırgan olduklarından öyle dolaşıyorlar ama kesinlikle vardır bir şey diye yanaşamıyorum.
Limon da bu düşüncemi fazlasıyla pekiştiren köpeklerden. Çok güzel bir labrador olmasa hayatta inanamazsınız nasıl bu kadar saldırgan ve güçlü bir köpek, Labrador olur diye.. :)

Herneyse.
Limon dışardaysa aşağı sokağa inen yokuşun başında Duck kokusunu alıp o yola kesinlikle girmez benimle yürüdüğünde, kuyruğunu da sıkıştırır bacaklarının arasına, koşarız yukarıya.
Geçen akşam kokusunu aldığı halde (çünkü önce bir duraksadı) Yaman'ın varlığından da güç alarak sesini çıkarmadan indi aşağıya.

Limonu görür görmez her köpeği görüşünde yaptığı gibi yere yatıp bir teslim oldu ama Limon sahibini sürükleyerek üstüne gelmeye başlayınca ayağa kalkıp normalde hayatında yapmadığı havlayışını gerçekleştirdi. Pek emin değilim ama bu sanırım "yanımıza gelme" havlaması.

Ama ne mümkün. Limon sahibini deli gibi çekiyo, Kadıncağız ağaçtan güç alacağım diye bir bacağı ağacın bir tarafında diğer bacağı diğer tarafta kalacak şekilde yapıştı ağaca, o şekilde kadın tutmaya çalışırken biz de Duck'ı uzaklaştırmaya çalıştık ama başaramadık. Limon zincirini koparıp kaçtı. Sahibi çığlıklar atıyo, diğer sahibi çıktı tutmaya çalışıyor ama resmen korkuyorlar kendi köpeklerinden.
Ben biraz uzaklaştırayım dedim ama tabi o panikle başarılı olamadım. Limon Yaman ve Duck'ın yanında ısırdı ısıracak. Yaman bi yandan Duck'ı tutuyor bi yandan Limonu uzaklaştırmaya çalışıyor Duck'tan. Duck bir ara viykleyip ağladı, dedim tamam gitti kesin bir yeri. O ara sanırım Limon da bir afalladı, Yaman itebildi biraz. Sonra adam tuttu falan ve biz uzaklaştık.

Birşey olmadan atlatmışız ama ömrümden ömür gitti derler ya aynen öyle.
Yaman çekiştirip itmekten yorgun, Duck ve ben korkudan bacaklarımız titreye titreye döndük eve.
O gece tabi ödlek oğlum pek yanımdan ayrılmadı. Bu sıcakta koyun koyuna uyuduk :))
Ertesi gün de aynı şekilde hep yanımda oturdu ve de huzursuz rüyalar gördü hep.

Bugün de aman ne güzel korkusunu atlattı derken sabah yürüyüşümüz sırasında bahçevanlar otları portatif çim biçme makinasıyla kesiyorlardı. Oh ne güzel pisipisi otlarını da temizlerler benim de orasına burasına kaçacak korkum geçer derken önceden kesilmiş çimenlerin orda dolanırken Duck'ın burnuna birşey kaçtı.

Nasıl hapşırıyor, çıkarmaya çalışıyor, burnundan öbek öbek sümükümsü birşeyler fışkırıyor falan. Ağlamaya başladı hapşırmaların arasında, biraz kanadı burnu, hapşırması geçmiyor, bir de attı kendini yere. Kaldırıp yürütemedim eve. O panikle 30kilo 40 kilo hiçbirşey fark etmiyor insan. Aldım kucağıma taşıdım eve. Bu arada o yine hapşırıyor, burnundan sümükler fışkırıyor..

Neyse geldik eve,dokundurmuyor burnuna da. Veterineri aradım 1saat içinde gelicek dediler. Ağzını kapasa nefesi tıkanmış gibi oluyor, biraz daha öyle şiddetli hapşırıklarından oldu ben ne yapsam taksi çağırıp götürsem mi derken neyse ki sakinleşti sonra.

Gözlemlememiz gerekiyormuş. Eğer akıntı veya kanama devam ederse, yine öyle şiddetli hapşırık gibi olursa götürücez. Burnunun içine minik kameralarla bakılırmış sonra nasıl müdahale edilir bilemiyorum ama pek öğrenmek de istemiyorum açıkçası. Gerek kalmaz umarım.

Hassas paşazade yatıyor şimdi tedirgin rüyalar eşliğinde uyanıp beni sevip yine uykuya dalarak..
Çürük yumurtam.

Bu fotoğraf da traş olmadan önceki günlerinden.
Aşağıdaki parkurda fotoğraf çekip oyunlar oynarken arkamda Limon'u görmüş. Ben bu fotoğrafı çektikten sonra eve kaçmıştı. Ben de peşinden tabi :)

2 yorum:

  1. Mimmi dedi ki...:

    biz de metal tasma kullanıyoruz : ) melise :P
    ya geçmiş olsun.. Böyle bir durumda köpeğe kendini ısırtmak yapılacak en mantıklı şey gibi geliyor bana.. Sıkıyorsa sahibi bir daha zaptedemesin olur.. Üzüldüm minik ördeke...

  1. Özge dedi ki...:

    bu kopegin kafesi var icinde bi de zincirle bagliyolar, boynunda dikenli tasmalardan var, zavallı heryeri zincir-metal.