Bu haftasonu çok keyifliydi ; Duck için de bizim için de..
Cuma gününden başladı eğlence.
Orhun abisi dersleri olduğu için hafta içleri gelemiyordu, Cuma akşamı gelip bize ve Duck'a süpriz yaptı, gece de bizde kaldı. Duck özlemiş tabiki de, birlikte oynayıp eğlendiler, kucak kucağa oturup birbirlerini mıncıkladılar. Gelirken de ödül getirmiş, bayıldı tabi Duck.
Uzun zamandır Orhun abisi dışında (ki o da pek gelemiyor artık) kimse gelmiyordu evimize misafir olarak, Orhun da misafirden sayılmadığından bize hiç misafir gelmiyordu diyebiliriz :) Cumartesi günü Orhun'u bırakıp Seda'yı aldık Koşuyolundan. Duck onu evde bırakıp gidiyoruz diye üzülmüşti biz giderken ama geldiğimizden yanımızda misafir de getirdiğimizi görünce çok sevindi tabi.
Bütün akşam çeşitli tacizlerde bulundu Seda'ya. :)) Tekli koltukta oturduğu için etrafında dönüp durdu, ağzında da bir kemik veya oyuncak, arada bir ittire ittire..
Eve biri gelince çok komik oluyor, heyecandan tüm aklı gidiyor. Seda Duck'a birşeyler söylüyor suyunu içerken dökmesiyle ilgili, normalde olsa dinler başını sağa sola çevirir bir tepki verir ama Seda misafir ya, aklı uçtu ya bizimkinin sevinçten, ağzında bir oyuncak sürekli dolanıyor öyle delidana gibi :))
Arada şımarıklıkları tuttu tabi, ilgi onda olsun diye havlamalar, uykusuzluktan saçmalamalar falan derken camdan Çıtır'ı gördü. Evlerine dönüyorlarmış ama olsun Duck Çıtır'ı görünce dışarı çıkmazsa ölecek hastalığına yakalanıyor :)) Bir panik bir telaş çıkarttım Duck'ı, yürüdüler Çıtır'la heyecanlı bir şekilde, sonra biz yarı yoldan döndük geri.
Cumartesi de böyle geçti gitti derken Pazar günü Autodrom'a gittik. Yaman ve Murat şehirfırsatından Ferrari kullanma fırsatını almıştı, onlar Ferrari kullanırken biz de Muratlar'ın ikiz bebekleriyle oynatırız diye Duck'ı da götürdük yanımızda.
İkizlerle Duck pek oynayamadı, çocuklar anneleriyle takıldı hep ama iyi ki götürmüşüz Duck'ı da yanımızda. Başka bebeklerle oynadı, çocuklar sevdi onu, 1-2 kız sevdi, adamlar oyun oynadı derken çok eğlenceli geçti günü. Ben bir ara korkan insanlar yüzünden ve de Duck babasını merak edip peşinden gitme telaşına girdiğinde zorlansam da çok keyifli bir gündü.
Dönüşte de inanılmaz acıkmıştık ve Duck ile gidebileceğimiz yemek mekanı olarak aklımıza ilk gelen yer Ataşehir McDonald's a gittik. Ataşehir eski mekanımız, Duck'ın istanbul'la ilk tanıştığı yer ve Mc Donald's ın oralar her gün yürüyüş yaptığımız istikametin üzeriydi. Eminim hatırlamış ve sevinmiştir ama onun eski yürüdüğümüz yerlerde yürümesi ondan çok beni sevindirdi nedense, çok özlemişim orda vakit geçirmeyi :) Orda da küçük bir çocuk sevdi Duck'ı.
Derken geçti gitti haftasonu..
Dün de bir iş görüşmesine gitmiştim sabah erken, Yaman da ben de Sabah evden çıkınca panikledi bizimki biz giderken, dönüşte de bu aralar kemiklere düşkün olduğundan en kocamanından alayım bari de sevinsim dedim. Onunla yatıp kalkıyordu, bir iki defa a camdan aşağı attı indik almaya derken Pazartesi bile bitti.. Günler çok çabuk geçiyor Duck'la..
Haftaya da haftasonunun böyle eğlenceli olması dileğiyle yaşıyoruz şimdi :))
Havalar soğudu,
kısırlaştırma sonrası da sabahın köründe koku bırakma telaşı kalmadı,
e o zaman?
Yaşasın yatak keyfi.. :)
Bu sabah da ortamızda yatarken bir baktım yorganın içinde ayağa kalkıp iyice gerilere yürüdü, sonra da koydu popoyu yattı yorganın altına. Bir süre öylece yamana yaslanıp uyudu kafası bile yorganın altında, sonra çıkardık kafayı :)
Yine bu kısırlaştırma sonrası olaylarından,
iştahı da açıldı evet.
Yine öyle aşırı hızlı yemiyor, kendi halinde yiyor ama karnı çok acıkıyor ve yemek yeme isteği eskisi gibi yemesem de olur şeklinde değil de, nolur azcık ben de yiyim bakışları ile kendini gösterdi :)
İlk dönemde kız gibi tüm oyuncaklarını toplayıp mutfağa taşıyordu, orda takılıyorduk birlikte. Buzdolabına bakıp havlamalar, yalvarmalar falan derken geçti onlar.
Şimdi yemek üstüne elma, salatalık gibi şeyler veriyoruz, onlarla takılıyor. Az önce yine kahvaltı sonrası kaptı salatalığı penceresine koştu, etrafa bakınarak yedi bitirdi.
Bu aralar her gün Kral'la oynuyoruz, bugün fırsat bulabilirsem fotoğraflarını çekmek istiyorum. Kral 4aylık ama nerdeyse Duck'la aynı boya geldi. Bahçelerinde misafir bir kangal daha var yine 4 aylık, bir de bahçelerin birinden bir Alman Çoban Köpeği kaçmış, Dün 4ü bir arada baya oynadılar , bugün de bakalım oynayabilecek miyiz. Çok fazla canını acıtamadıkları için ve koşarlarken yetişebildiği için yavru köpeklerle oynamaya bayılıyor Duck. Tam bir hanım kız kıvamına geldi, hareketleri falan da öyle, görmeniz lazım.. :))
Kral Duck'ın yeni arkadaşı, sitemize de yeni taşındı diyebiliriz :D
Sitenin en alt sokağında en sondaki villası bir süredir satılıktı ve bir-iki ay önce de ismini bilmediğim bir şirket tarafından satın alındı ve sadece call center hizmeti için kullanılıyordu. Bir de yavru köpek almışlardı.
Biz de her sabah-akşam o yolda yürüyüş yaptığımız için ve Duck o sokaktaki tüm köpeklerle bahçe kapısından oynaştığı için Kral'la da tanışmış oldular.
Çalışanlar bakıyor köpeğe ve köpeklerle ilgili pek birşey bildikleri söylenemez, yine de iyi niyetliler.
Yavru olduğu için (sanırım 4 aylık ama Duck'la nerdeyse aynı boyda olucak :D ) çok canı sıkılıyor tabi Kral'ın bütün gün tek başına bahçede ve neyse ki bunu fark etmişler. Her öğlen gelebilirseniz oynatırız Duck'la dediler. Ben de seve seve götürüyordum tabi vakit buldukça.
Şimdi bayram olduğu için de 9gün kimse yok tabi. Yemek vermek için gelen adam da muhtemelen su vermeyi aklına bile getirmiyor ve bunu fark ettiğimizden beri bahçelerine girip bir kaba su koyup Duck'la Kralı oynatıyoruz.
Bahçeleri inanılmaz kirli diye ben öğlenleri bahçenin dışına çıkartıp oynattırıyordum ama tabi şimdi çalışanlar olmadığı için kaçarsa diye cesaret edemediğimden biz bahçeye giriyoruz ve tabi aylık da olsa Duck'tan güçlü bir köpek olduğu için bazen Duck'ı yere deviriyor.
Bugün de Duck baya dirense de 20 dk sonra falan artık bıraktı kendini yere, çamurda oynadılar baya bir. Bu bugün çektiğim 2. videoları sanırım :) Çok komikler.
Videodan sonra zavallı Kral'ın suyunu doldurup eve döndük ve evde doğru banyoya soktuk Duck'ı. Bir güzel yıkandı kurulandı, pencere keyfi yaptı. Hafif nemli olduğu için de üstüne bir havlu örttük üşümesin diye :))
Fotoğraflar ve video cep telefonumla çektiklerim, idare etmelik. :)
Bayram devam ediyor ve hepimiz evde oturduğumuz için bu günlerde hayat Duck'a güzel..
[Kendime not: Bir sonraki blogda kısırlaştırma sonrası değişikliklerini anlatmak istiyorum. Çok hanım bir kız oldu Duck efendimiz :)) ]
Duck için alışılmışın dışında başlamış olsa da çook güzel biten bir gündü bayramın ilk günü.
Tam ben eve gelince yürüyüş yaptırdım ve patilerini yıkayıp camdaki yerine yollamıştım ki Çıtır ve ailesini gördük.
Duck çıldırdı tabi hemen çıkalım, kaçırmayalım, Çıtır'la oynayalım telaşından ciyak ciyak haykırmaya (evet resmen ciyaklayarak haykırıyor, bir gün videoya çekmeliyim kesinlikle ama o an hiçbirşey yapamıyor insan panikten :)) )
Biz de yeni geldiğimiz halde yeniden giyinip çıktık tıpış tıpış.
Duck kalabalık sever, tam bayrama uygun bir şekilde kalabalık dolandık. Çıtır'ın anne ve babası ile insan kuzeni (annesinin yeğeni) de vardı. Çook tatlı minicik bir kız,tam yemelik. Duck da tabi bu fırsattan yararlanıp yanaklarından tattı azcık. :)
Çıtır'ın annesini bol bol sevdi, babasını ne çok özlemiş bol bol üstüne atladı, azcık da kuzenden yanak aldı derken basket sahasında Çıtır'la da koşturdular ve muhteşem yürüyüş tamamlanmış oldu.
Oynasana oynasana diye dürtükleyerek Çıtır'ı da delirttikten sonra görevimizi tamamlamış olduk :))
Şimdi pili bitmiş bir şekilde uyukluyor tabiki de..
Bu da haftasonu Orhun abisi ile çekilen komik bir fotoğrafı..:D
Herkese Duck kadar mutlu bayramlar diliyoruuz :)
Kaçtı gitti, kısırlaştı, aman geçecek mi derken dikişleri de alındı cuma günü..
Neredeyse hiç elizabeth takmadığımız için evde yalnız da hiç bırakmadık, bizimle yapışık dolandı sürekli. Dışarı çıkarken de hep yanımızda geldiği için baya da eğlendi aslında :)
Yaman'ın kardeşine laptop almaya Kadıköy'e geldi bizimle.
Alışveriş için migrosa gidişlerimizde yine arabada arkadaki yerini aldı, acarkentteki starbucksa akşam kahvesi içmeye gittik (bahçesi geniş tam ducka göre) , pansumana ve dikiş alınması için veterinere gittik derken gezdi de gezdi maşallah :) Babası da onun için evdeydi, daha ne olsun ki.. :)
Dün de en son caddebostan'a götürdük dikişleri de alındığı için köpeklerle de sosyalleşsin diye. Genelde kızlarla koklaştı, puppylerle oynaştı ve erkek köpeklerle hırlaştı :) Çok komik bir çovçov vardı, erkekmiş. Uzaktan görünce korktu hemen yattı yere pusuda saklanmış bekliyormuş gibi. Yaklaşınca da hırlamaya başladı ve geri kaçtı :))
Ben paniklemiştim sürekli uyukluyor evdeyken ve pek mutlu da görünmüyor diye ama her zamanki gibi erken paniklemişim sanırım, yine mutlu Duck. Ama azcık tembelleşti evet ve de en güzel iştahı da açıldı, öyle elimle tek tek yedirmek zorunda kalmıyorum birkaç gündür, çok mutluyum :)
Koku peşinden deli danalar gibi çekiştirme huyu da geçiyor sanırım, dün çimenlerde baya sakindi eskisine göre. Yine kokladı, koşturdu azcık ama öyle tutamayacağım derecede koku takip sürüklemeleri olmadı. Bunun için de çok mutluyum :))
Gerçi tüm bu halleri operasyon yorgunluğundan olabilir, çok yeni henüz..
Bir de bu dışarda yere oturmama huyunu aşabilirsek bizimle heryere gelebilir hale gelir sanırım.
Bunlar da ev halleri.
Baba aşkı tabiki de devam ediyor, inanılmaz huzurlu Yaman'ın yanındayken.
Ben yataktan kalktığım halde her zamanki gibi kalkıp peşimden koşmadı, babasıyla sabah uykusu keyfini tercih etti bu sabah.
Yürüyüş sonrası da hemen kuruldu turuncu koltuğuna.
Bu kısırlaştırma olayını da atlattık sayılır. İlk ve tek operasyonu olur umarım hayatı boyunca. Şimdi artık yıkayabileceğimiz günü bekliyoruz! :))