Aferin Bana

Haziran Sıcağında Ördek Maceraları

Sıcak havalarda sersem gibi dolanmaktan blogumuzu ihmal ediyoruz ama siz bizi ihmal etmeyin :)

Bu aralar günde beşyüzbin defa dışarı çıkma maceralarımız sıcaklar nedeniyle sona erdi neyse ki. Nazlı yarim Duck, sabah yürüyüş sonrası öğlene doğru çıkmak istese de çıkardığım zaman apartmandan çıkıp 10 adım atıp geri dönüyor, benim de canıma minnet. Giriyoruz eve akşam 5'e kadar da ev içi aktiviteleriyle takılıyoruz. Geçen gün küveti doldurduk suları kazdık, balkon yıkıyoruz bol bol, temiz olması önemli değil ıslak olması önemli diyerek. Dondurma yiyoruz büyük bir keyifle, suya buz atıp yakalamaya çalışıyoruz ve geri kalan zamanlarda popomuzu taşlara koyup uyuyoruz. :))

Acana hayal kırıklığı sonrasında Proplan'ın hassas mide ve ciltliler için olan somonlusundan aldık. Kalite kontrolcü Duck Paşazademiz pek beğendiler sağolsunlar.
170 tl altındaki mamaları yemez benim oğlum :)) Baya uzun zaman üstüne ek ilave yapmadan yedi, bu aralar da bir iki peynir koyuyorum hemen yiyor. Normalde bir kuru mamayı yiyebilmesi için yoğun bir karışım yapmamız gerekiyordu, bu sorunumuz da şimdilik geçti, çok mutluyum.

Akşam yürüyüşlerimizi babamızın da olmaması nedeniyle saldırgan labrador Limon'dan kaçarak geçirmeye çalışıyoruz ve bütün gün yan gelip yatmanın acısını uzun yürüyüşlerle çıkartıyoruz. Babası burdayken her hafta hep başka yerlere gidip yürüyüş yapıp koşup oynayıp yüzüyordu tabi, tüm hafta aynı site içinde zaman geçirmek onu da sıkıyor. Sürekli değişik yerlerden, uzun aralardan, bilmediği yerlerden gitmek öğrenmek istiyor haklı olarak. Ben de peşine takılıp yürüyorum, keyifli oluyor. Sitede de tanımayan kalmadı artık heralde. Çocuklardan biri korksa yanındaki korkma o Duck diyor, gelip seviyor. Komik oluyor.
Küçük çocuklardan korkusu devam ediyor çünkü severken çığlık atıyorlar, kaba davranıyorlar. Benim kibar oğlumun canı acır hemen cimciklenmeye gelemez. :))
Çığlık duyunca da hemen bacaklarımın arasındaki yerini alır :)

Sıcaklara rağmen yapışıklığı devam etmekte. Sanki haberi olmadan evden kaçabilirmişim gibi sürekli yapışık yaşıyoruz. Patisi, burnunun ucu, kulağının ucu illa bir yerime değiyor, hadi dokunamazsak bile kapının önüne yatıyor bana bakarak. Geçen gün dışarı çıkayım dedim. Normalde de hiç arkamızdan ağlayıp bağrınmaz. Üzülür ama uyur biz gelene kadar hep. Evden çıkmadan bekleme ödülü olarak işe giderken verdiğim bisküvilerden vermiştim, sanırım yine işe gidiyorum ve çok uzun bir süre gelmicem zannetmiş. Karşıdaki komşumuz aradı Duck sürekli uluyarak ağlıyor bir yere mi sıkıştı bir şey mi oldu acaba diye. Ben de bir panik geldim eve, bir baktım camın önünde wuhhuuuww diye ağlıyor. İlk defa yaptı böyle bir şeyi, umarım da son olur. Beni görünce sustu tabi hemen, bir panik bir telaş. O gün tüm gün üstümde oturdu, uyudu. Sabah yine kafası kafamda uyandım.

Onun dışında,üst kat komşumuzun masa örtülerini balkondan aşağı silkelemesi sonucunda balkonumuz ekmek kırıntıları doluyor bazen ve kuşlar onları yemeye geliyor. Geçen gün kuşlardan biri Duck'ın balkonda olduğunu fark etmeyip balkonda yere konduktan sonra kocaman bir köpekle karşılaşınca kaçıcam derken eve girdi. Kuş uçuşuyo Duck da peşinden. Yorulup yerdeki ikea'nın top lambasının üstüne konunca Duck da onu köşede sıkıştırmış oldu. Ben eyvah yutucak şimdi kuşu, öldürücek falan diye kendi kendime tepinirken bir baktım bizimki kuşu yalıyor. Sevgi pıtırcığım benim :))
Neyse ki sakinleşti sonra Duck, kuş da yolunu bulup uçup gitti.

Baba özlemeleri devam ediyor.Akşamları arabalar geldikçe penceresine koşuyor, beyaz jeepler geçerse heyecanlanıyor, dolabın "baba" kısmını açtırıp kokluyor.

Dolap demişken, daha önce yazmamıştım sanırım. Duck'ın en komik huylarından biri de dolabı açınca askıları burnuyla ittirip kıyafet seçiyormuş gibi yapması. Bir gün videosunu çekip ekleyeyim. Ne giyelim bugün oğlum diyorum, o da kıyafetlerden birini seçiyor bana :))

Komşumuzun boxer oğlu, küçüklük arkadaşı Aşil ile de barıştılar geçen gün. Hatırlatayım, Aşil Duck'ın en iyi arkadaşıydı küçükken. Aşil'in sahibi Selma ile alırdık ikiliyi, yürüyüşlere çıkardık, sularımızı ödüllerimizi alıp aşağı parkurda saatlerce oynatırdık. Bazen biz parkta otururduk onlar tepinirdi, bazen evlerde oynaşırlardı.. Ama bir gün bizdelerken aşil durduk yerde ikisi de oyun oynarken artık aklına nerden estiyse birden çok fena saldırdı Duck'a. Selmaların da benim de ödüm koptu, Duck'ı kurarıp kontrol etmiştik bir şey oldu mu bir yerine diye falan.. O günden beri Duck camda görse içeri giriyordu, dışarda görünce kuyruğunu sıkıştırıp kıpırdayamadan bekliyordu onun gitmesini falan.. Bizim oynatma çabalarımızın ikisinde de aşil yine Duck'a yaklaşır yaklaşmaz saldırmaya kalkınca biz de pes etmiştik ama geçen gün nasıl olduysa ikisi birden dışarıdayken koşturmaya başladılar yan yana. Çok sevindim tabi ama yine de Duck da ben de temkinli ve kontrollüyüz:))

Ödlek ördeğim benim. Keşke tüm köpeklerden koruyabilsem, hayatı boyunca başına bir şey gelmese. Çok dikkat ediyorum bunun için, inşallah da bir şey olmaz hiç.

Herneyse duygusallaşıp da daha fazla uzatmayayım.
Bunlar da haziran fotoğraflarımız. Bir kısmı Daki Dak evimizin herşeyi içerikli :))

Yalar benim oğlum! :)

Aa ödül mü var bu yürüyüşte!


Üst komşumuzun yaşlı ve traşlı kızı Gypsy


Aşil ve Selma ile barıştığında basket sahasında koştururken




Koltuğa kurulmuş tv izlerken ekranda bir köpek görünür ve Duck hemen yalamaya koşar




Aşağıda kendi yatağı dururken babasının kıyafetini alıp bizim yatakta uyumayı tercih eden kuzu

Ve Duck'ın özel kız yatağı :))

5 yorum:

  1. colette dedi ki...:

    Sevgili kardeşim Duck seninle benzeşen yönlerimiz çok.Ben de kafamı okşatmam-atlar gibi-değişik mama yemem midem bozulur,anneme dokunmadan duramam,babam eve gelmeden mama yemem,yükseksesle konuşurlarsa yüzümü duvara döner otururum küserim.Biz nazlı kuzularız.ev tipi Labradorlarız(!)Linda'yı sevmem beni bir kere ısırdı,onun dışında hiç arkadaş ayırmam.Annem senin günlüğünü bana,babama okudu çok eğlendik heh heh !yalnız annem diyor ki senin annenin googla ayarlarında galiba bir sorun varmış readerda güncellemiyormuş,annene söyle bir göz atsın.Seni çok yaladım,ablan Keşkül...

  1. Unknown dedi ki...:

    DUCK
    KARİZMAN YERLE BİR OLDU
    O NE BİÇİM YATAK OĞLUM
    BALIMA VER ONU SEN

  1. Özge dedi ki...:

    Derya Duck'ın bir suçu yok :)) Benim küçükken en sevdiğim yatak kılıfı olduğu için annem saklamış, biz de yumuşak huylu diye Duck'a uygun gördük :))

    Keşkül ablacım,ne çok benziyormuşuz, anneme söyleyeyim de memleketim izmir'e gidersek oynayalım bir gün birlikte :D Google ayarlarından ben pek anlamam ama söylerim bakar annem :) Ben de kocaman yalıyorum..

  1. Robin Goodfellow dedi ki...:

    aa bu ne güzel bir sayfaymış böyle yahu , benim de itim var adı Nancy, kendisi 3 yaşında dişi bir ingiliz cocker, huysuz, kepçe kulaklı ve komiktir.
    Sevgiler efenim.

  1. Özge dedi ki...:

    puck-robin, teşekkür ederiz :)

    Itır'ın blog yorumlarından fark etmiştim ben de, çok tatlı Nancy :D