Aferin Bana

arkadaşlarım,starbucks ve susuzluk


nasil da güzel bir gün geçirdim, ooh.
azcık sevdim bugün istanbulu.

gece öyle tuhaf sesler çıktı ki, gökyüzünden biri bağrınıyo, ışıklar yanıp sönüyo falan, annem dedi ki gök gürlüyomuş, aman ben anlamam bilmem çok korktum hemen gittim annemin yanında uyumuşum. ev de karanlıktı bi de soğuktu, uyudukça uyumuşum ooh.

bi baktık 10 olmuş saat. yemeğimizi yediik, çişimi kakamı yaptıım, annem temizledi hepsini sonra yürüyüşe çıktık.

burda yürürken kumlar,deniz,arkadaşlarım falan yok ama yine de idare ediyorum işte napalım. neyse ki babam gibi sıkı sıkı tutup gezdirmiyo annem, azıcık koşabiliyorum, yoksa herkese küser yolun ortasına oturur gitmezdim valla. neyse işte oynadık oynadık sonra eve geldim uyumadan önce huysuzlandım yine koşturdum hep, bahçeye çiş yapmaya diye çıkıp yan komşunun bahçesine kaçtım. annem beni bizim bahçeye almak için en sevdiği şey bambu bitkimizi bana verdi, ben de dayanamadım koştum girdim bahçemize. sonra cezalandım çıkamadım dışarıya, uyudum yine.
taşlar soğuk geldi kendime tam sıcak bir yer arıyordum annem mavi pıtırcıklı halıyı sermiş en güzel köşeme, bir de minik mavi yastığımı kaptım hemen kuruldum, başımı da yastığa koydum ooh, sıcacık, mışıll mışıl uyumuşum.

kapı sesiyle uyandım, annem değişik yiyecekler almış. burda yemekleri dışardan abiler getiriyor hep, çok mutlu oluyorum, seviyorum ben de onları hemen, bazen abartıp kapıya kadar kaçıyorum ama napalım, çok tatlı bişeyim kızamıyorlar kiii :) hemen hapur hupur yemek yedik yine uyudum, annem de televizyonda bişeyler izliyordu.

bir de, bu evin üstünde de birileri yaşıyor. öyle gürültücüler ki, gelen seslerden nasıl korktum, elektrik süpürgesiyle evi temizliyorlarmış, annem öyle dedi. neyse ki çok uykum vardı da uyudum, kendi horlamama uyandım. uyandık evde oynadık yine dışarı çıktık hem de bu defa kocaman çıktıık.

starbucksa yürüdük, orda abiler beni tuttular annem bize yiyecek aldı. ondan sonra da oturup yedik, abiler ablalar sevdi beni ama sonra eve dönerken bir susamışım ki, neye uğradığımı şaşırdım ne yapacağımı bilemedim kendi etrafımda bağıra bağıra dönmeye başladım. neyse ki sucukçudaki amcalar yetişti imdadıma hemen annem istedi su verdiler, oh rahatladım. annen sana hiç su vermiyo mu oğlum dediler bana ben de güldüm hihihi yokuş çıkmak çok zor ama neyse ki inmek çok zevkli, hoplaya zıplaya bizim siteye gittik.

ama eve gitmek istemedim havuza koştum, annem de azcık çekiştirdi ama böyle üzgün üzgün baktım kıyamadı. ben yine oturmuş da su içiyomuş gibi yaptım sonra hoop attım kendimi suya ooh, bir iki defa yüzdüm, koştum koştum sonra gittik eve. ben hep kurulanıcaz hemen zannediyorum, annem hemen beni banyoya kapıyo. bu defa kendi de girdi küvetin içine, camları da kapadı, açmayı öğrenmiştim ama tuttu beni kaçamadım, neyse napalım yıkandık bi de. sonra da kocaman havlımla kuruladı ooh mis gibi oldum.


datçada köpek arkadaşlarım vardı, burda da
çocuk arkadaşlarım var neyse ki. kuruduktan sonra bi baktım anneme soruyorlar, bahçeye girip dakla oynayabilir miyiz diye, ben hemen koştum tabi girebilirsiniz benimle oynamak için diye, neyse ki annem de izin verdi. sonra fotoğraf da çektirdik, çok eğlendik. ama dayanamadım artık yorgunluğa, arkadaşlarımı babaları çağırdı gitti onlar, ben de eve girip babamı aradım, yatağın etrafında döndüm baktım, bulamayınca aynanın ordaki yeni yerime geçtim yastığıma da başımı tam koyacakken uyuyakalmışım kenarına düştü kafam. hadi ben rüyalarıma devam edeyim, annem de kendi bloguna yazsın. çok tatlı olduk biz böyle hihihihi







0 yorum: