Aferin Bana

Yeni Düzene Alışma Günleri

Aman tanrıııım, ne kadar çok olmuş yazmayalı :)

Benim için çok yoğun geçiyor bu aralar Daki Dak için de çok üzücü.

Rutinimizi oturtmaya çalışıyoruz :)

Sabah 6.30da kalkıp Duckla yürüyüş yapıyoruz,o saat 5te başlıyor beni dürtüklemeye
Yürüyüş sonrası evde kendini sevdirmece, oyun mama derken ben giyinmeye başlıyorum ve hayatı kararıyor iki saniyede, Yaman evde olduğu halde.

Bir anda dünyanın en acıklı bakışları, en mutsuz duruşları, içimi acıtıyo eşek sıpası.

Bazen o acıklı hallerine dayanamayıp 5dkcık daha mutlu olsu diye 2. yürüyüşe çıkartıyorum, minicik bir tur. Evin yanındaki basket sahasına kadar gidip ordaki çimenleri koklayıp dolanıp dönüyoruz.
Sonra bir heves gözümün içine bakıyor kalacak mıyım diye ama yine gideceğimi anladığı an surat düşüyor. )

Çok çook özlüyorum ben de onu işte, hatta burda çalışmamın şimdilik tek kötü yanı onu işyerindeyken çok özlüyor olmam :)) Kendi karnımdan çıkan bir bebek olsa ancak bu kadar sevebilirdim sanırım.

Şimdi daha bir korumak istiyorum, daha bir mutlu etmek, daha bir şımartmak. Gördüğüm her an hiç yanımdan ayırmamak. Sanırım onun bana olduğu kadar ben de ona bağımlıyım.

Şaka değil tam 2,5 sene popomuzu hiç ayırmadan takıldık birlikte :D

O yüzden her haftasonu Duck'ı eğlendirme haftasonu modunda geçiyor :)

Geçen haftasonu caddebostana gittik, yığınla köpüşle koklaştık. Her seferinde de kendine bir arkadaş belleyip onunla daha çok oynuyor. Bu defa da Bafi isminde bir goldenla oynadı baya. Hatta onun içtiği çamura bakayım bu neymiş derken su derin çıktı düştü zavallım çamura :)

Bol bol koklaştı eğlendi çok güzel bir gün geçirdi.

Hafta içi de bazen evde Yaman oluyor ve onunla 1-2 saat daha uyuyor, bir de Yaman işten benden erke döndüğü için akşam yürüyüşlerini onunla birlikte yapıyorlar. Ben eve geldiğimde de inanılmaz bir şekilde mutlu oluyor.

Beni hep çok mutlu karşılardı ama bu defakiler resmen bir başka, surat ifadesini görmeniz lazım,çekebilirsem bir gün paylaşıcam mutlaka :)

Yaman İstanbulda değilse tabi kabus gibi. Akşam 8den erken dönemiyorum eve,hayaı boyunca günde 4 defa dışarı çıkmaya ve yalnız kalmamaya alışmış bir köpek için durum ne olur siz düşünün. Ondan çok ben düşündükçe kötü oluyorum.

Karşılama faslından sonra oynuyoruz biraz kuduruyoruz, tv karşısında biz yabancı bir dizi açıyoruz Duck da tam ortamıza oturup kemiğini kemiriyor ( bu uzun zamandır bir klasiğimiz, biz tvde dizi izlerken o da ortamızda kemiğini kemiriyor ) ve kucağımda uyuyakalıyor. :)

Bütün gece de yapışık uyuyoruz tabi, Duck gün içinde çok uyuduysa uyuyamıyor ve sürekli dürtüklüyor sev veya oyna diye. Ben de uyuyarak bir elimle de saçma hareketler yapıyorum seviyormuş gibi. Sonra tabiki de yine uyuyakalıyorum ve sağolsun tekrar hatırlatıyor oynamam veya sevmem gerektiğini :D

Bunlar geçen haftaki Caddebostan fotoğrafları.







 15 dklik Kankası Bafi ile :D
Böyle geçiyor günler..

2 yorum:

  1. Nilgün Torunoğlu dedi ki...:

    Özgeciğim ben de Keşkülle yanak yanağa kolkola dizdize yaşıyorum.Oğlumun yanına gidince onu ,onun yanına gelince oğlumu çok özlüyorum.Geçen hafta 4 gün hastahanede kaldım eşimle her dakika onu andık.Hastahanenin bahçesinde ne kadar kedi köpek varsa ertesi gün bizim odanın penceresinin altındalardı.Her turda bir paket mama dağıttım sıpalara yaklaşanları tek tek Keşkül diye sevdim.Bu nasıl bir şeydir?

  1. Özge dedi ki...:

    Çok iyi anlıyorum, ben de öyle iş yerinde gün içinde bile özleyebiliyorum birkac gun ayri kalsam zaten aklim hep onda..
    Onlar da bize bu kadar bagli olduklarindan belki de, kiyamiyoruz..