Aferin Bana

ah..

Decaflatte'yi biliyor musunuz bilmiyorum, bana instagram'in hediyesi..Kuyruklu cocuklarinin fotograflari ile basladim takip etmeye, blog vs derken bagimlisi oldum uzaktan, baska bir ulkeden, hic gormeden.

Insan gormedigi seyleri - insanlari da sevebiliyor, incitmemek istiyor, acisini hissedebiliyor..
Once biricik Pasa'sinin gidisiyle oturdum agladim burda, Duck'i opup kokladim onun yerine, kendimi yerine koyup Duck'in fotograflarini cekip eklemek bile istemedim oraya, ben gorsem aglardim hep diye dusunup.

Ardindan Papatya'nin hasta oldugunu okudum, iyi olsun diye hep iyi dilekler gonderdim, insallah iyi olur bir an once diye dualar ettim burdan kendi kendime. Yok..

Pasasini tercih etti yazisini gordugum an bir kez daha cok kotu oldum ki ben burda boyleysem dusunemiyorum bile diyip durdum hep aklimdan icimden kalbimden.

Fotograflar ve altindaki yazilarla takip ediyordum hep, blogu acip da okumaya cesaret edemiyordum bir turlu. Az once acip okudum. Ustunden postlar devam etmis, iyiye gidiyorlar evet sevindim ama evde simdi oturdum agladim yine disaridan papatya kac saattir yalniz yanina donmeliyim dusuncesinin hala aklinda olusunu okudugumda, durduramiyorum da kendimi.

Nasıl canlılar bu tüylü kuyruklu patililer.
Keske erkenden gitmeseler..

Pamuk oglum yatiyor simdi tum vucudunu sandalyeme dayamis, azicik kipirdamama imkan birakmadan :)
Hep boyle yanimda olsun.

Sevgili Decaflatte'yi merak edenler için: http://decaflatte.typepad.com

0 yorum: