Aferin Bana

yağmur problemi, su sevgisi vs.

yagmuru sevmeyen kopek duck.

yagmurda disaridaysak uygun adim marş komutu almıştan beter bir şekilde aceleyle eve koşturan,
evdeysek ve yürüyüşümüzü yapmadıysak onyüzbin defa bahçeye çıkıp yağmur bitti mi kontrolü yapan,
yağmur iki saniyede bitmeyeceğinden iki saniyede bir kontrol sonrası homurdanarak içeri giren,
kontrolleri neticesinde yağmurun durduğunu fark ettiyse çok acele bir şekilde kapıya koşup beni bekleyen, bende hala bir hareket yoksa ayakkabılarımı, kıyafetlerimi getirip acele ettiren köpek.

hadi bunları anladım, dışarı çıkmadıysak henüz durunca çıkmamız gerekebilir,
ama gezisini yapıp evine geldikten sonra bile bahçeye çıktığında yağmur yağıyorsa homurdana homurdana içeri girmenin anlamı nedir duck efendi?
evdesin zaten, ne zararı var sana o yağmurun?
diyemiyoruz tabi,
bir bildiği var çocuğun..
kış geldi ya ondan yağıyor, geçer birazdan, yarın öbürgün diyoruz, kafa bir sağa bir sola dönüyor, anlamadım bakışları atıldıktan sonra dooğru sıcacık küçük oda yatağına, popo da radyatore yaklastı mı tamamdır..

diğer yandan da yağmur birikintilerinden oluşan çamurlu suyun hayranı duck.
yuruyus yaparken mutlaka hepsine bir şlap şlop girer, hertarafını çamur yapar.. duş almaya bayılır, azar işitme uğruna her yerini çamur yapar, sonra hemen banyoya koşar ki yıkasınlar sıcakımsı suyla, ooh.

eğitime gitse uyanıklıkta beni geçecek diye korkuyorum valla,
iyi böyle,
seviyoruz oğlumuzu :))

0 yorum: